Nazlı ile Şakrak Masalı: Birbirlerinden güç alan küçük kız ile sevimli bülbülün umut dolu öyküsü, Çocuklara masallar
Bir varmış, bir yokmuş… Peri masallarındaki görkemli evlerden bile daha güzel, daha büyük, pembe boyalı bir ev varmış. Bu evin bir kızı varmış. 9 yaşındaki Nazlı, anne-babasının tek çocuğuymuş.
Nazlı’nın çok küçükken keşfettiği özel bir yeteneği varmış. 3 yaşından beri duyduğu her müziği sesiyle birebir taklit edebiliyormuş. 6 yaşında ilkokula başladığında müzik öğretmeni, Nazlı’nın nota bildiğini, piyano çalabildiğini ve en zor şarkıları bile söyleyebildiğini fark edince çok şaşırmış.
Ama gelin görün ki, Nazlı müzikte bu kadar yetenekli bir çocuk olmasına rağmen, çok da utangaçmış… Okul şenliğinde müzik öğretmeni Aysel, Nazlı’nın mutlaka koroda yer almasını istemiş. Hatta Nazlı’nın solistlik yapmasını istemiş. Bülbülleri kıskandıracak kadar güzel şarkı söyleyebilen Nazlı ise öğretmeninin bu teklifini geri çevirmiş. Çünkü Nazlı, asla kalabalıklar önünde şarkı söyleyemez, utanırmış…
Nazlı ile Şakrak Masalı: Nazlı Utangaçlığını Küçük Bülbül ile Aşıyor
Nazlı, ailesine öğretmeninin söylediklerini anlatmamış. Zaten anlatsa da bir şey değişmezmiş. Nazlı, çok utangaç bir çocukmuş. Kimse ona kalabalık önünde şarkı söyletemezmiş. Her gün odasında tek başına piyano çalıp, sessizce şarkı söylermiş o…
Bir gün okul çıkışı eve doğru yürürken ağaç dalına konmuş, çok sevimli bir bülbül görmüş Nazlı. Küçük ama bir o kadar da güzel olan bülbül, sessizce ağaçta durup etrafını seyrediyormuş. Nazlı, okuduğu bir kitapta kuşların, özellikle de bülbüllerin çok güzel şarkı söylediğini öğrenmiş. Bülbülü gördüğünde aklına ilk bu gelmiş: Şarkı söylemek…

Küçük kız, bülbülün yanına gidip nazikçe ona elini uzatmış. Parlak tüylü, sevimli bülbül de küçük kızı görünce ona bakıp ürkekçe gülümsemiş. Bülbül, kızın peşine takılıp onunla birlikte eve kadar gelmiş.
Nazlı, bülbülün evinin bahçesine kadar geldiğini görünce çok mutlu olmuş. Ve bülbüle dönüp sormuş: “Ben şarkı söylemeyi çok seviyorum. Tıpkı senin gibi. Senin de sesin çok güzeldir eminim. Benim için bir şarkı söyler misin?”
Bülbül, kıza uzun uzun bakmış ama ağzını bile açamamış. Doğal ortamında çok sosyal olan güzel bülbülün onlarca arkadaşı varmış aslında… Kuşlar, ağaçta karşılaştığı sincaplar, tavuk ve ördekler… Hepsiyle de çok iyi anlaşırmış küçük bülbül. Ama gelin görün ki, bülbüllerin şarkı söyleme yeteneği onda yokmuş…
Nazlı, bahçede bülbülle konuşurken bu işte bir terslik olduğunu anlamış. Bülbüle “Senin adın Şakrak olsun. Bülbül gibi şakı. Ben de bülbüller kadar güzel şarkı söyleyebiliyorum. Belki bir gün birlikte şarkı söyleriz” demiş Nazlı.
Nazlı ile Şakrak Masalı: Birbirlerinden Güç Alıyorlar
Birkaç gündür Nazlıların evinin bahçesinde yaşayan küçük bülbül, her akşam Nazlı’nın söylediği şarkıları dinlerken, duyduğu bu melodileri kendi kendi tekrar etmeye başlamış. Bir akşam Nazlı, pencereden dışarı seyrederken, Şakrak, küçük kızın penceresine konup bir anda şakımaya başlamış.
Hem de ne şakımak! Bu müzik, Nazlı’nın şu ana kadar duyduğu en güzel sesmiş… Nazlı, o sevinçle bahçeye koşup, anne ve babasını da yanına almış ve Şakrak’ı birlikte dinlemeye başlamışlar.

Birkaç dakika içinde tüm komşular, Nazlıların bahçesine doluşmuş ve sevimli bülbülün şarkılarını dinlemeye koyulmuş.
Bülbüldeki bu cesaret, Nazlı’çok derinden etkilemiş ve o gece bir karar vermiş: “Şakrak kendi sesini buldu. Konuşmaya bile korkan bu tatlı kuş bile şakıyor! Benim de şakıma zamanım geldi artık.”
Nazlı ile Şakrak Masalı: Unutulmaz Bir Okul Şenliği Oluyor
Nazlı ile bülbülü Şakrak, o gece neredeyse hiç uyumamış ve sabaha kadar müzik çalışmışlar. Şakrak, Nazlı’ya kalabalık önünde nasıl cesur durması gerektiğini göstermiş. Nazlı da ona doğal yeteneğini geri kazandırmış. Artık kimse bu ikilinin önünde engel olamazmış…
Nazlı, ertesi gün ilk iş müzik öğretmeni Aysel’e okul şenliğinde şarkı söylemek istediğini söylemiş. Aysel öğretmen bu teklifi büyük bir sevinçle kabul etmiş. Ancak küçük kızın tek bir şartı varmış. O da bülbülü ile birlikte sahneye çıkmakmış…

Şenlik günü en güzel kıyafetlerini giyip sahneye çıkan Nazlı, anne ve babasının göğsünü gururla doldurmuş. Nazlı, birbirinden güzel şarkıları art arda söylerken, Şakrak da sahnede onun etrafında dans edip ıslık çalarak bu şarkılara eşlik etmiş.
Konserleri sona erdiğinde tüm misafirler, Nazlı ile Şakrak’ı ayakta dakikalarca alkışlamış. Ve o gün ikisinin hayatındaki en unutulmaz, en özel gün olarak kalmış…
Bu masalda, aslında var olan yeteneklerimizi gizlemememiz, onları en güzel haliyle göstermemiz ve kendimizi yüceltmemiz gerektiği anlatılıyor.
Masalların duyuruları için instagram hesabımızı takip edebilirsiniz.