Nisa’nın Polis Olma Hayali Masalı
Bir varmış, bir yokmuş…
Küçük sevimli bir kasabada Nisa adında meraklı mı meraklı, cana yakın bir kız çocuğu yaşarmış. Nisa’nın en büyük hayali, cesur, yardımsever ve iyi kalpli bir polis olmaktı. Sabahları pencereden içeri süzülen yumuşak güneş ışıklarıyla uyanır, annesiyle birlikte evden çıkar, rengarenk çiçeklerle bezeli sokaklardan geçer ve kasabanın neşeli caddelerinde yürürdü. Yoldan geçerken üniformalı polis memurlarının dikkatle trafik düzeni sağladıklarını görünce, onlara gülümseyerek el sallamayı ihmal etmezmiş.
Bir gün okul yolunda yürürken, annesi Nisa’ya sormuş:
“Nisa benim cesur kızım büyüyünce ne olmak istiyorsun?”
Nisa’nın gözleri sabah güneşinin altın ışıkları gibi sevinçle parıldamış kalbi umut ve heyecanla dolmuş. Derin bir nefes alarak, yüzünde kocaman bir gülümseme belirmiş ve gururla cevap vermiş:
“Ben polis olmak istiyorum! Ama öyle sıradan bir polis değil; insanların yüreklerine dokunan, adaleti ve sevgiyi her yerde yayan, minik kahraman bir polis olmak istiyorum!”
Bu sözler, annesinin gözlerinde de sıcak bir gurur oluşturmuş, Nisa’nın hayali o an gökyüzündeki en parlak yıldızlar kadar aydınlık ve gerçek görünmeye başlamış.

Annesi nazikçe Nisa’nın saçlarını okşarken, “Ne güzel bir hayal, tatlı kızım. İnsanlara yardım etmek, cesaretle hareket etmek ve adaleti sağlamak çok önemli,” demiş. Nisa, bu sözlerle daha da heyecanlanmış, kalbi umut ve cesaretle dolmuş.
Okulda öğretmen “Gelecekte Ne Olmak İstersiniz?” konulu bir resim yapma etkinliği düzenlemiş. Nisa, hemen renkli kalemlerini ve boyalarını alarak kağıdına hayalindeki polis figürünü çizmeye başlamış. O gün, kağıdına kocaman bir polis arabası, parlak bir telsiz, dikkatle yerleştirilmiş trafik levhaları ve en önemlisi, gülen, yardımsever bir polis figürü çizmiş. O figür, tabii ki, Nisa’nın kendisiydi; çünkü o, kalbinde taşıdığı iyilikle gerçek bir kahraman olduğunu hayal ediyordu.

Akşam vakti, evde oyun oynarken Nisa, sevdiği oyuncağı eline alıp salonun ortasında toplanan aile bireylerine seslenmiş:
“Dikkat, dikkat! Ben Polis Nisa! Kayıp oyuncak ayıcık aranıyor!”
Hemen ardından odadan neşeyle koşup gelen ablası, “Ben ayıcığı bulurum!” diye yüksek sesle söylemiş. İki kardeş, evin her köşesini titizlikle aramaya başlamışlar. Renkli perdelerin ardında, minik masa ve sandalyelerin altında, hatta yumuşak halının kenarlarında bile ipuçları aramışlar. Sonunda, oyuncak ayıcık koltuğun altından kendini gösterip gülümseyerek çıkmış.
“Görev tamamlandı!” diye ilan eden Nisa, yüzünde kocaman bir gülümseme ile babasına bakmış. Babası, gurur dolu bir ses tonuyla, “Sen gerçekten iyi bir polis olacaksın.” demiş.

Güneş batarken gökyüzü turuncu ve mor renklere bürünmüş, yıldızlar bir bir belirirken Nisa pencereden dışarı bakıp hayaller kurmuş. “Bir gün, gerçek bir polis olup tüm kasabamızı koruyacağım, kaybolan her şeyi bulacağım,” diye düşünmüş. O gece, sıcak battaniyesinin altında, Nisa kalbinde taşıdığı büyük hayalle uykuya dalmış.
Rüyasında Nisa gerçek bir polis olmuş. Geniş mavi ve kırmızı renklerle süslü bir polis arabasıyla kasabanın sokaklarında hızla dolaşırken, kaybolan sevimli bir köpeği bulmuş; yaşlı teyzenin evine yardım etmiş; kayıp eşyaların sahibini bulmuş ve hatta ağaçta mahsur kalan küçük bir kediye cesaretle yardım etmiş. Rüyasında, her köşeden “Teşekkürler! Polis Nisa!” diye seslenen hayvanlar ve insanlar, Nisa’nın kalbindeki iyiliğin ne kadar değerli olduğunu anlatıyormuş.
Sabah olduğunda Nisa rüyasının getirdiği neşeyle uyanmış. Kahvaltı masasında annesine, “Bugün okuldaki resim dersinde polis olmayı daha da hayal ettim. Rüyamda herkes bana teşekkür ediyordu, kötülüklerle mücadele ediyordum,” demiş. Annesi, tatlı gülümsemesiyle, “Hayallerin seni her zaman mutlu eder ve güçlü kılar, Nisa,” diye karşılık vermiş.
Gün boyunca Nisa, sınıf arkadaşlarına rüyasını anlatarak, herkesin küçük de olsa iyilik yapabileceğini, cesur olmanın ne kadar önemli olduğunu anlatmış. “İyilik yaparsanız, dünya daha güzel bir yer olur,” diye etrafa sevgi saçmış.

Zamanla Nisa, hem okulda hem de evde yardımseverliği ve cesaretiyle tanınmış. Her yeni gün, Nisa’nın kalbinde büyüyen adalet ve iyilik duygusu onu geleceğe hazırlamış. Nisa hayalleri için çalışmış ve büyüdüğünde adaletli, yardımsever ve cesur bir polis olmuş. Ve unutmayın kalbinde hayali olan her çocuk, bir gün mutlaka hayallerine ulaşır, yıldızlara uzanır ve dünyayı sevgiyle, umutla aydınlatır.
‘Nisa’nın Polis Olma Hayali Masalı’nı eğendiyseniz diğer masallarımıza da bakabilirsiniz. Bu masal polis olmak isteyen minik dinleyicimiz Nisa için yazılmıştır. Masal Okuyoruz ailesi olarak Nisa’ya teşekkür ediyoruz. Keyifli okumalar dileriz.
2 yorum
Cümleler çocuklar için çok uzun. Çocukların anlamayacağı soyut ifadeler çok fazla. Örneğin “insanların yüreklerine dokunan” ifadesi çocuk için ne anlama gelir?
Merhabalar,
Öncelikle zaman ayırıp görüşlerinizi paylaştığınız için teşekkür ederiz. Masallarımızı hazırlarken hem kelime hazinesini zenginleştirmek hem de hayal gücünü beslemek amacıyla kimi zaman mecazlara ve daha uzun cümlelere yer veriyoruz. Ancak haklı olarak belirttiğiniz gibi, küçük yaş grupları için bu tür soyut ifadeler anlaşılması güç olabiliyor.
Bu yapıcı uyarınız sayesinde:
Cümleleri kısaltmaya ve bir fikri tek cümlede anlatmaya,
Soyut ifadeleri somut örneklerle hemen açıklamaya (ör. “insanların yüreklerine dokunan, yani dinleyince içimizi ısıtan…”),
Her masalın sonunda “Öğrendiklerimiz” başlıklı mini bir sözlük eklemeye
özen göstereceğiz. Böylece çocuklar hem yeni ifadeleri keşfedecek hem de anlamını hemen kavrayabilecek.
Gelecek masallarımızda bu geri bildirimi dikkate alacağımızdan emin olabilirsiniz. Değerli katkınız için tekrar teşekkür ediyor, masal yolculuğumuzda bizi takip etmeye devam etmenizi diliyoruz.
Sevgiyle,
Masal Okuyoruz Ekibi