Salih ile Ali Masalı: Karadenizli iki küçük erkek kardeşin yardımseverlik hikâyesi, Çocuklara masallar
Bir varmış, bir yokmuş… Karadeniz’in vahşi ve enfes güzellikleriyle çevrili küçük bir ilçede iki erkek kardeş aileleriyle birlikte yaşar, her gün okuldan sonra anne ve babalarıyla çalışırmış. Salih ile Ali adındaki bu iki kardeş, fındık toplar, çay ekimine yardımcı olur, tarla ve bahçe sürer, hayvanları otlatır ve köydeki pek çok işe yardım ederlermiş. Her yıl okullar tatil olunca tam gün çalışmaya başlayan Salih ile Ali, anne-babalarının üzerindeki yükü biraz olsun hafifletmek için canla başla çalışırmış.
10 yaşındaki Salih, oldum olası çok sağlıklı, gürbüz bir oğlan olmuş. 13 yaşındaki abisi Ali de kardeşi kadar olmasa da güçlü kolları olan, uzun boylu bir çocukmuş. İki kardeş, Karadeniz’de doğup büyüdükleri için her zaman kuvvetli ve sağlıklı çocuklar olmuşlar. Bir gün bile hastalanmamışlar.
Günlerden bir gün, Salih ile Ali, yine tarlada çalışırken, yakınlardaki bir köy evinden gelen sesleri duymuş. Hemen koşup evi kontrol eden iki kardeş, pencereden içeri bakarken yaşlı bir ninenin yerde kıvrandığını görmüş. “Yardım edin! Burada yardıma ihtiyacı olan yaşlı bir nine var” demiş oğlanlar uzaklara doğru…
Salih ile Ali Masalı: Yaren Nine’nin Yardımına Koşuyorlar
80 yaşındaki Yaren nine, çocukluğundan beri o köyde yaşarmış. İki oğlunu da askerde kaybettikten sonra hayata küsüp bu evde yalnız kalan Yaren nineye köy halkı sık sık yardım için uğrarmış. Köyün sevip saydığı yaşlı kadın, o gün gözleri çok iyi görmediği için bir anda yere düşmüş. Neyse ki, Salih ile Ali, Yaren ninenin sesini duymuş ve imdadına yetişmiş…

Salih ile Ali’nin çağrısını duyan birkaç delikanlı koşarak Yaren ninenin evine ulaşmış ve yaşlı kadını yerden kaldırıp yatağına yatırmış. İki kardeş de nineye bir ihtiyacının olup olmadığını sormuş. Gözleri çok iyi görmese de, çocukların içten sorusu ve ilgisi yaşlı kadını duygulandırmış. Yaren Nine, çocuklara “Allah sizden razı olsun. Siz gelmeseydiniz ne yapardım? Biraz dinlenirsem bir şeyim kalmaz. Şimdi şu siyah dolabın en üst çekmecesini açın da oradan şeker alın kendinize” demiş.
Salih ile Ali, Yaren nineye teşekkür ederek çekmeceyi açmış. İki kardeş burada gördüğü şeye hayretle bakıp nineye dönmüşler ve “Nine, ama burada şeker yok ki. Bunlar altın” demişler…
Salih ile Ali Masalı: İyiliğin Mükafatı Aileye Umut Oluyor
Salih ile Ali kardeşler, çekmecede buldukları bir kese dolusu altını Yaren nineye göstermiş ve “Biz bunu alamayız. Ama yine de teşekkür ederiz nine” demişler. Yaren nine ise kardeşlere şöyle demiş: “Onlar yıllardır orada duruyor, toz tuttular. Onları oğullarım için saklamıştım. Artık ihtiyacım yok. Benim her şeyim var zaten.”

İki kardeş, koşarak tarlaya gidip anne ve babalarına durumu haber vermiş. Hep birlikte ninenin evine giden aile, altınları yaşlı kadının rızasıyla almış. Çünkü 4 kişilik bu ailenin paraya çok ihtiyacı varmış. Her gün tarlada saatlerce çalışan çift, çocuklarını okutup bakmak için yıllardır didinip durmuş. Sonunda oğulları, kendi geleceklerini kurtarmış ve iyi biri olmanın, yardımsever biri olmanın mükâfatını almışlar.
Salih ile Ali Masalı: Bu Hikâye Tüm Köye Yayılıyor
İki küçük erkek kardeşin yardımseverlik hikâyesini köyde duymayan kalmamış. Kimi Yaren ninenin altınlarını ufacık bir iyilik karşılığında bu aileye vermesini haksızlık olarak görmüş; kimi Salih’in, Ali’nin ve ailesinin bu parayı almasına çok sevinmiş.
Öyle ya da böyle, iki kardeş yaptıkları iyilik sayesinde kendi ailelerini kurtarmış. Anne ve babaları, altınları bozdurup köyden ufak bir ev almış, bir de inek. Bundan böyle kimsenin yanında çalışmamışlar. Aldıkları inekten süt elde edip bunu satarak geçinmeye başlamışlar.

Salih ile Ali de o günden sonra sık sık Yaren nineyi ziyarete gitmiş. Yaşlı kadına ev ve bahçe işlerinde yardımcı olan kardeşler, annelerinin yaptığı yemekleri de nineye götürürmüş.
Birkaç hafta sonra ayağı iyileşip eski sağlığına kavuşan Yaren nine, Salih ile Ali’yi yanına çağırmış ve şöyle söylemiş: “Çocuklar, babanıza söyleyin, isterlerse bu evi de onlara bırakacağım.”
O akşam bunu duyan Salih ile Ali’nin ailesi, yaşlı kadının evine gidip tüm ısrarlarına rağmen onu kendi evlerine getirip yerleştirmiş. O ev satılmış ama parasını köye yaptırılan yaşlı bakım evine bağışlamışlar.
Salih ile Ali’nin, ailesinin ve Yaren ninenin bu dokunaklı hikâyesinden şu ders çıkarılmış: “Her yardım karşılık için yapılmaz. Bugün sen bana, yarın ben sana… Çünkü insan olmanın güzelliklerinden biri de, birbirini koruyup kollamaktır.”
Masalların duyuruları için instagram hesabımızı takip edebilirsiniz.