Uçmak İsteyen Mehmet Masalı: Bir varmış bir yokmuş, bir zamanlar, küçük bir köyde Mehmet adında bir çocuk yaşarmış. Mehmet’in, uzun zamandır hayalini kurduğu bir şey vardı: Uçmak. Uçmayı çok istiyormuş. Her gün, penceresinden dışarı bakar ve gökyüzünde süzülen kuşlara özenir, “Keşke ben de uçabilseydim,” diye iç geçirirmiş.
Bir gün, okulun bahçesinde oynarken gökyüzünde bir uçak görmüş. O kadar heyecanlanmış ki sanki kendisi de o uçağın içindeymiş gibi bir duygu kaplamış içini. “Ah, keşke ben de o uçakla gökyüzünde süzülseydim,” demiş kendi kendine.
O gün, Mehmet’in kafasında bir fikir belirmiş. “Neden uçamayayım ki?” diye düşünmüş. “Belki de bir yolunu bulurum!” O günden sonra, Mehmet her fırsatta uçmanın yollarını aramış. Okul kütüphanesine gidip uçaklar hakkında kitaplar okumuş, internetten uçakların nasıl çalıştığını araştırmış.
Bir gün, köylerine yakın bir havaalanına gitmiş. Orada büyük uçakları gördüğünde gözleri parlamış. Pilotlara sormuş, uçakların nasıl uçtuğunu öğrenmeye çalışmış. Gökyüzünde süzülen uçakları izleyerek, bir gün kendi uçaklarına binmeyi hayal etmiş.
Mehmet’in arkadaşları, onun uçmak istediğini duyunca şaşırmışlar. “Uçmak mı? Sen ne saçmalıyorsun?” demişler. Ama Mehmet umursamamış. O, pes etmeyi bilmeyen bir çocuktu. Gökyüzünde özgürce uçmanın hayalini kurarken, içi sevinçle dolmuştu. Artık uçmanın bir yolunu bulacağına emindi.
Bir gün, Mehmet okulun bahçesinde otururken, yanına en yakın arkadaşı Ayşe gelmiş. “Ne düşünüyorsun?” diye sormuş merakla. Mehmet, gökyüzüne bakarak, “Uçmak istiyorum Ayşe,” demiş. “Gerçekten mi?” diye şaşırmış Ayşe. Mehmet gülümsemiş ve “Evet, gerçekten,” demiş.
Ayşe, Mehmet’in kararlılığını görünce ona yardım etmeye karar vermiş. Birlikte kitaplar okumuşlar, internetten araştırmalar yapmışlar. Uçakların nasıl uçtuğunu öğrenmek için ellerinden geleni yapmışlar.
Bir gün, Mehmet’in dedesi ona eski bir radyo kontrol uçağı getirmiş. “Belki bununla uçmayı öğrenirsin,” demiş gülerek. Mehmet sevinçle uçağı almış ve hemen denemeye başlamış. İlk denemede uçak havalanmamış ama Mehmet pes etmemiş. Tekrar denemiş, denemiş, denemiş… Ve sonunda uçağı havalandırmayı başarmış.
Mehmet’in başarısı köyde yayılmış. Arkadaşları, onun uçakla uçtuğunu görünce çok şaşırmışlar. Mehmet ise, onlara gururla “Bir gün ben de gerçek bir uçakla gökyüzünde süzüleceğim,” demiş.
Her gün Mehmet, radyo kontrol uçağıyla uçmayı öğrenmiş. Her düştüğünde kalkmış, tekrar denemiş. Başta zor gelse de, zamanla daha iyi uçmaya başlamış. Artık gökyüzünde süzülen kuşlar gibi özgür hissediyormuş kendini.
Mehmet’in azmi ve kararlılığı, çevresindekileri de etkilemiş. Köydeki diğer çocuklar da uçmanın mümkün olduğuna inanmışlar. Artık hepsi birlikte uçmanın hayalini kuruyorlarmış.
Ve Mehmet, her şeyi mümkün kılmanın sırrını keşfetmiş gibi hissediyormuş. Artık gerçek bir uçağa binmek için sabırsızlanıyormuş.
Bir gün, Mehmet’in okulda düzenlenen bir etkinlikte havaalanı ziyareti yapılacağı duyurulmuş. Mehmet, bu fırsatı kaçırmak istememiş. Etkinlik günü gelip çatmış, Mehmet ve sınıf arkadaşları otobüsle havaalanına gitmişler.
Havaalanında, devasa uçakları gören Mehmet’in gözleri parlamış. “İşte, bir gün bunlardan biriyle gökyüzünde süzüleceğim,” diye iç geçirmiş. Rehberleri eşliğinde uçakların nasıl çalıştığını öğrenmiş, kokpitteki pilot koltuğuna oturmuş ve kumandaları incelemiş.
Mehmet, o gün havaalanından ayrılırken kalbinde bir umutla dolmuş. Artık gerçek bir uçakla uçmayı hayal etmek daha da gerçekçi gelmiş. Eve döndüğünde ailesine havaalanı ziyaretini anlatmış ve “Bir gün pilot olacağım,” demiş kararlı bir şekilde.
Ancak uçmak için daha fazla hazırlık yapması gerektiğini biliyordu Mehmet. Okuldan ve kitaplardan öğrendiklerine ek olarak, gerçek bir pilot gibi eğitim alması gerekiyordu. Mehmet’in aklında bir plan oluşmuştu.
Bir sonraki adım olarak, Mehmet yerel bir uçuş okuluna gitmeye karar vermiş. Orada pilotlarla tanışıp uçuş eğitimi almaya başlamış. İlk başlarda zorlansa da, azmi ve kararlılığı sayesinde hızla ilerlemiş.
Her uçuşta, Mehmet daha da iyi hissediyormuş kendini. Rüzgarın yüzüne vurması ve bulutların üzerinden geçmesi, ona özgürlüğün nasıl bir duygu olduğunu gösteriyormuş. Mehmet artık gerçek bir pilot gibi hissediyormuş kendini.
Ve bir gün, Mehmet’in hayali gerçek olmuş. Uçuş eğitimini tamamladıktan sonra, ilk kez tek başına bir uçağı uçurmuş. Gökyüzünde süzülürken, aşağıdaki manzara ona büyük bir mutluluk vermiş. Artık gökyüzü onun oyun alanıymış.
Mehmet, uçmanın ne kadar büyük bir zevk olduğunu keşfetmişti. Ama en önemlisi, hayallerinin peşinden gitmenin ne kadar önemli olduğunu öğrenmişti. Şimdi, herkesin gökyüzünde özgürce uçabileceğine inanıyordu.
Mehmet, uçma konusundaki başarısını artık herkesin gözleri önünde kanıtlamıştı. Artık gerçek bir pilot gibi hissediyordu ve bu duygu onu daha da motive ediyordu. Ancak Mehmet için uçmak sadece kendisi için değil, başkaları için de bir şey ifade ediyordu.
Bir gün, köylerindeki çocuklara uçmanın ne kadar heyecan verici bir deneyim olduğunu göstermek istediğine karar verdi. Okulunda, arkadaşlarına ve öğretmenlerine bu fikrini anlattı. Herkes çok heyecanlandı ve bir uçuş gösterisi düzenlemeye karar verdiler.
Mehmet’in önderliğinde, öğretmenlerinden, ailelerinden ve köy halkından destek aldılar. Bir alan buldular ve etkinlik için hazırlıklara başladılar. Mehmet, herkesin uçma deneyimini yaşamasını istiyordu çünkü o, uçmanın ne kadar büyük bir özgürlük olduğunu öğrenmişti.
Etkinlik günü geldiğinde, köy halkı bir araya geldi ve Mehmet’in uçakları gösterisini izlemek için sabırsızlanıyordu. Mehmet ve arkadaşları, hazırladıkları uçakları gökyüzüne doğru uçurdular. Radyo kontrol uçakları, renkli uçurtmalar ve hatta balonlar havada dans ediyordu.
Çocuklar gökyüzünde uçan uçakları hayranlıkla izliyorlardı. Mehmet, herkesin yüzündeki mutluluğu gördükçe içi sevinçle doluyordu. Artık onların da uçmanın ne kadar heyecan verici olduğunu anladıklarını biliyordu.
Etkinlik sona erdiğinde, köy halkı Mehmet’e ve arkadaşlarına teşekkür etti. “Siz bize uçmanın ne kadar büyük bir zevk olduğunu gösterdiniz,” dediler. Mehmet ise gururla “Uçmak, herkesin hakkıdır. Yeter ki hayallerinize inanın ve pes etmeyin,” diye yanıtladı.
Mehmet’in gösterisi, köylerinde unutulmaz bir anı olarak kaldı. Herkes, o günü ve gökyüzündeki renkli dansı hep hatırlayacaktı. Mehmet ise, artık hayatını uçmayı öğreten bir pilot olarak sürdürecekti. Çünkü o, herkesin gökyüzünde özgürce uçabileceğine inanıyordu.
Birkaç yıl geçmişti ve Mehmet artık büyümüştü. Artık gerçek bir pilot olmuştu ve düzenli olarak ticari uçuşlar yapıyordu. Ancak Mehmet, uçmakla ilgili büyük bir sır saklıyordu: Köyündeki çocukların gözünde uçmanın ne kadar büyük bir özgürlük olduğunu göstermek onun için hâlâ en önemli hedeflerden biriydi.
Bir gün, Mehmet köyüne geri dönmeye karar verdi. Çocuklara uçmayı göstermenin ve onlara hayallerinin peşinden gitmenin önemini hatırlatmanın zamanı gelmişti. Köye vardığında, havaalanından bir uçağını getirmişti. Köylüler ve öğrenciler, onun gerçek bir pilot olduğunu görünce çok şaşırmışlardı.
Mehmet, köy meydanına indirdiği uçağın etrafında toplanan çocuklara dönüp gülümsedi. “Hepinize merhaba!” diye seslendi. “Bir zamanlar ben de sizin gibi bir çocuktum. Uçmayı hayal eder, gökyüzünde özgürce süzülmeyi düşlerdim. Ve şimdi, bu hayalimi gerçekleştirdim.”
Mehmet, çocuklara uçmanın ne kadar heyecan verici ve özgürleştirici olduğunu anlattı. “Hayallerinizi asla küçümsemeyin,” dedi. “İnanın ve azimle çalışın, o zaman her şey mümkün olur.”
Sonra Mehmet, çocukları uçağına davet etti. Her biri sırayla koltuğa oturup kumandaları tuttu. Gökyüzünde uçmanın heyecanını hissettiler ve yüzlerinde geniş gülücükler belirdi.
Etkinlik sona erdiğinde, köy halkı Mehmet’e ve arkadaşlarına teşekkür etti. “Siz bize uçmanın ne kadar büyük bir zevk olduğunu tekrar hatırlattınız,” dediler. Mehmet ise gururla “Uçmak, herkesin hakkıdır. Sadece inanın ve peşinden gidin,” diye yanıtladı.
Mehmet’in gösterisi, köy halkı arasında unutulmaz bir anı olarak kaldı. Herkes, o günü ve gökyüzünde uçmanın özgürlüğünü hep hatırlayacaktı. Mehmet ise, her zaman hayallerinin peşinden giden ve başkalarına da aynı inancı aşılayan bir pilot olarak yaşayacaktı. Çünkü o, herkesin gökyüzünde özgürce uçabileceğine yürekten inanıyordu. Ve Uçmak İsteyen Mehmet Masalı bizlere böylelikle veda etmiş.
Uçmak İsteyen Mehmet Masalına benzeyen Toto ve Kikonun Maceraları masalını okumak için bağlantıya tıklayabilirsiniz.