Günce ve Umay Oyuncaklarını Topluyor – Uyku Öncesi Masal
Bir varmış, bir yokmuş; uzak diyarlardan, rengarenk oyuncaklarla dolu, sevimli bir evde iki kardeş yaşarmış. Abla Günce, akıllı ve sorumluluk sahibi, küçük kardeşi Umay ise neşeli ve meraklıymış. İkisi de oyun oynamayı çok sever, evin her köşesini eğlenceye çevirirlermiş. Fakat oyun oynarken oyuncaklarını yerle bir eder, odaları bir anda dağınık hale getirirlermiş.
Günlerden bir gün yine bütün oyuncakları etrafa dağıtıp bütün gün oyun oynamışlar. Birbirlerine hayali hikayeler anlatıp, en sevdikleri oyuncaklarla maceraya atılmışlar. Arabalar yarışmış, peluş hayvanlar ormanda gizli hazineyi aramış, renkli bloklardan kaleler yapılmış. Fakat oyun oynarken, oyuncaklar etrafa saçılmış; yerde, masanın altında, hatta yatağın üstünde bile oyuncak izleri kalmış. Odanın her yanı artık rengarenk ama çok dağınıkmış, toplamadan bırakmışlar.

O gün uyumadan önce Günce ve Umay arkadaşlarına sürpriz bir hediye vermek için harika bir plan yapmışlar. Ertesi gün için okul çıkışı en sevdikleri parkta buluşup, birlikte oyun oynayacaklarmış. Sabah olmuş ve okula gitme gitmişler ve okuldan döndüklerinde ise Günce: “Arkadaşlarımız bugün bizimle buluşacak; onlara harika bir sürpriz hazırlamalıyız!” diye heyecanla bağırmış. Umay da sevinçle atlayarak, “Evet abla, sürpriz için en güzel hediyeyi bulmalıyız!” demiş.
Parka gitmeden önce, Günce ve Umay hediyelerini toplamak üzere sakladıkları özel kutuya bakmak istemiş. Fakat kutu hiçbir yerde görünmüyormuş! Günce, “Acaba hediyeyi ve kutumuzu nereye koyduk?” diye etrafa bakınırken, Umay endişeyle, “Oyuncaklar o kadar dağınık ki, hepsi birbirine karışmış!” demiş.

Küçük kalpleri hızla çarpmaya başlamış. Arkadaşlarına verecekleri sürpriz hediyeyi bulamayınca çok üzülüyorlarmış. O sırada, odanın köşesinde duran eski bir oyuncak ayıcık aniden konuşmaya başlamış! Ayıcık, “Merak etmeyin çocuklar, ben size yardımcı olabilirim. Eğer hep birlikte biraz çaba gösterirseniz, kaybolan hediyenizi bulabilirsiniz. Fakat bunun için önce odanızı toparlamanız lazım,” demiş. Günce ve Umay şaşkınlıkla birbirlerine bakmışlar. Bir oyuncak ayıcık konuşuyordu! Fakat onun sıcak sesi ve kibar bakışı, onlara cesaret vermiş.
“Haydi ayıcık bize yol göster!” diye seslenmiş Günce. Ayıcık gülümseyerek, “Önce en sevdiklerinizle başlayın. Oyuncaklarınızı gruplara ayırın: arabalar, peluş hayvanlar, bloklar ve resim defterleri… Her şeyin bir yeri var,” demiş.
Böylece Günce ve Umay, küçük bir plan yaparak işe koyulmuşlar. Önce yerde dağılan arabaları bir araya toplamışlar. Umay, “Bak abla, bu arabalar hep birlikte yarış yapıyorlarmış gibi görünüyor!” diyerek güle-güle toplarken, Günce de “Şimdi blokları toparlayalım, kalelerimizi dağınıklığa terk etmemeliyiz,” diye eklemiş. Peluş hayvanlar, renkli kitaplar ve diğer oyuncaklar da sırayla yerlerine konulmuş. Her oyuncak için küçük bir köşe ayrılmış; böylece odaları adeta minik bir müzeye dönüşmüş.
Temizlik yaparken, Günce ve Umay sadece oyuncaklarını toplamakla kalmamış, aynı zamanda aralarındaki yardımlaşmanın, paylaşmanın ve düzenli olmanın önemini de öğrenmişler. Umay, “Oyuncaklarımın nereye gittiğini bilmek çok güzel! Artık oyun oynamak bittiğinde her şey yerli yerinde olacak,” demiş. Günce ise, “Düzenli olmak, hem bizi mutlu eder hem de sürpriz hazırlıklarımızı kolaylaştırır,” diye cevap vermiş.

Tam temizlik bittikten sonra, Günce ve Umay en sevdikleri sürpriz hediyeyi aramaya başlamışlar. Masanın altında, küçük bir çekmecede, parıldayan kutuyu bulmuşlar. Kutunun içinde rengarenk kalemler, parlak çıkartmalar ve minik not kağıtları varmış. İkisi de çok sevinmiş; “İşte bu, arkadaşlarımızı mutlu edecek harika bir hediye!” diye bağırmışlar.
Hazırladıkları sürpriz hediyeyi, özenle paketlemişler. Günce, “Arkadaşlarımız hediyeyi aldıklarında, bizim düzenli olmamızı ve birbirimize destek olmamızı da hatırlayacaklar,” demiş. Umay, “Evet abla! Artık oyun oynadıktan sonra oyuncaklarımızı toplamak daha eğlenceli olacak,” diye eklemiş.
Günün ilerleyen saatlerinde, parkta arkadaşlarıyla buluşma zamanı gelmiş. Günce ve Umay, odalarında öğrendikleri temizlik ve düzenin büyüsünü arkadaşlarına da aktarmak istemişler. Parkta herkes, renkli hediye paketini görünce hayran kalmış. Arkadaşları, “Ne kadar güzel düşünülmüş! Hep birlikte oyun oynayıp, sonrasında her şeyi toparlayarak bu hediyeyi bulmuşsunuz,” diyerek onlara teşekkür etmiş.

O gün, çocuklar arasında sadece sürpriz hediyenin mutluluğu değil, aynı zamanda birlikte çalışmanın, paylaşmanın ve düzenli olmanın ne kadar değerli olduğunu da öğrenmişler. Günce, “Biz bugün hem eğlendik hem de önemli bir ders aldık; dağınık odalar, güzel sürprizleri saklayabilir. Ama düzenli olursak her şeyi kolayca buluruz,” diyerek konuşmuş. Umay ise, “Artık ne zaman oyun oynasak, hemen sonra oyuncaklarımızı toplayacağız. Böylece her anımız daha düzenli ve neşeli olacak,” diyerek söz vermiş.
O günün sonunda, Günce ve Umay’ın kalpleri mutlulukla dolmuş. Artık yalnızca kendi aralarında değil, arkadaşlarıyla da bu güzel alışkanlığı paylaşacaklardı. Evde oyuncaklarını topladıkları gibi, parkta da birlikte oynarken hem eğlenecek hem de birbirlerine yardım edeceklerdi. Küçük ayıcık da, odada sessizce gülümseyerek onların başarısını izliyormuş.

Günce ve Umay’ın macerası, herkesin hafızasında unutulmaz bir anı olarak kalmış. Çocuklar, temizlik ve düzenin ne kadar kolay bir şekilde eğlenceye dönüşebileceğini görmüş; her bir oyuncak, kendi küçük hikayesini anlatan bir parça haline gelmiş. O andan itibaren, “Düzenli olmak, sürprizleri bulmanın sırrıdır” sözü, onların kalplerinde yaşamaya başlamış.
Her akşam, günün sonunda, Günce ve Umay odalarını düzenlerken birbirlerine küçük masallar anlatır, hayaller kurarlarmış. Temizlik, artık sadece bir görev değil, aynı zamanda birlikte geçirilen kaliteli zamanın, paylaşımın ve sevginin bir sembolü olmuş. Arkadaşlarına verecekleri sürpriz hediyenin yanı sıra, bu güzel alışkanlık onlara ömür boyu unutamayacakları bir ders vermiş.
Oyun dolu maceraları, her geçen gün daha da renklenmiş; çünkü öğrendikleri bu değerli ders sayesinde, hem kendi evleri hem de etrafları daha düzenli hale gelmiş. Günce’nin ve Umay’ın hikayesi, mahalledeki diğer çocuklar tarafından da konuşulmaya başlanmış. Herkes, onların nasıl birlikte çalışıp her şeyin yerini bulduğunu görmekten ilham almış. Böylece, küçük bir evin iki neşeli kız kardeşi, tüm mahalleye düzenin ve arkadaşlığın önemini anlatan bir masal bırakmış.
Ve masal burada sona ermiş. Onların macerası, minik kalplerin düzenli olmayı sevmesi için bir rehber olmuş, unutulmamalı ki her dağınıklık sevgiyle ve biraz çabayla kolaylıkla düzenlenebilir!
‘Günce ve Umay Oyuncaklarını Topluyor – Uyku Öncesi Masal’ çocuklarınıza özel masallar yazdırmak için lütfen instagramdan iletişime geçiniz.
1 Yorum
Pingback: Tombul Kuş’un Unutulmaz Şarkısı Masalı - Masal Oku