Bir zamanlar, büyük bir ormanın kalbinde, göğe doğru uzanan yaşlı ve bilge “Uyuyan Ağaç” isminde bir ağaç vardı. Gündüzleri yapraklarını güneşe uzatır, kuşların cıvıltısını dinlerdi. Ama gece olunca, yapraklarını hafifçe titreterek uykuya dalar, tatlı rüyalar görürdü.
Kahramanımız Elif ise, annesiyle birlikte ormanın kenarında küçük bir evde yaşardı. Her gün kuş cıvıltılarını, çiçeklerin kokusunu duymak için ormana giderdi. Ama en çok merak ettiği şey Uyuyan Ağaçtı. “Acaba Uyuyan Ağaç neden uyur? Rüyalarında ne görür?” diye hep düşünürdü.

Uyuyan Ağaç ile Elif Tanışır
Bir sabah, Elif bu çok merak ettiği sorunun cevabını öğrenmek için cesaretini topladı ve ormana doğru yürüdü. Ayaklarının altındaki kuru yapraklar çıtır çıtır ses çıkarıyordu. Ağacın yanına geldiğinde, ellerini kalbinin üstüne koyup yumuşak bir sesle seslendi:
“Merhaba Uyuyan Ağaç! Sen ne rüyalar görürsün?”
Ağaç yavaşça gözlerini araladı ve bununla birlikte dalları da hafifçe hışırdadı. Nazik sesiyle konuştu: “Ah, küçük dostum… Rüyalarımda yıldızlardan yapılmış salıncaklar olur. Gökkuşağından bir yol açılır ve ben orada yürürüm. Ay ışığında parlayan kelebekler bana şarkılar söyler.”
Elif’in gözleri parladı. “Ne kadar güzel! Ben de senin rüyalarına gelebilir miyim?” diye sordu.
Ağaç gülümsedi: “Elbette, Elif. Senin kalbin iyilikle dolu. İyilikle dolu kalpler rüyalarımı besler.”
Uyuyan Ağaç ile Elifin Dostluğu
O günden sonra Elif, her gün Ağacı ziyaret etmeye başladı. Yanına gelince önce ellerini kalbine koyar, sonra ona “Bugün sana ne getirdim, biliyor musun?” derdi. Bir gün minik bir çiçek, başka bir gün parlak bir taş, bazen de kendi çizdiği resimler getirirdi.
Bir sabah Elif, Uyuyan arkadaşına parlak kırmızı kurdelesini getirdi. “Bu sana,” dedi. Arkadaşının kurdeleyi dallarına sardı. “Senin getirdiğin her iyilik, rüyalarımı daha da güzelleştirir,” dedi.
Bir gün Elif, Ağacın gölgesinde otururken, bir sincabın dallarda oyun oynadığını gördü. Sincap, elindeki cevizleri düşürmüş, toplayamıyordu. Elif ona yardım etti. Sincap teşekkür ederek ona minik bir kozalak hediye etti. Elif de o kozalağı Ağaca verdi. “Bu da ormanda paylaştığım iyiliğin bir hatırası olsun,” dedi.

Uyuyan Ağaç ile Rüyalara Dalmak
Gece olup ay doğduğunda, Elif Ağacın yanına geldi. Uyku bastırmıştı. Ağaç ona dedi ki: “Gel, dallarıma yaslan. Bu gece rüyalarımı seninle paylaşacağım.”
Elif, Ağacın yumuşacık dallarına başını koydu ve birlikte uykuya daldılar. O gece Elif, Ağacın dallarından gökyüzüne doğru uzanan sihirli merdivenleri gördü. Merdivenlerin basamakları ay ışığıyla parlıyordu ve her basamakta minik yıldız tozları serpilmiş gibiydi. Ay ışığı onları nazikçe aydınlatıyor, yıldızlar ise etraflarında ışıl ışıl dans ediyordu.
Elif ve Uyuyan Ağaç birlikte o merdivenlerden çıkmaya başladılar. Her adımda etraflarını renkli kelebekler sardı. Kelebeklerin kanatlarından yumuşacık bir melodi yükseliyordu; sanki rüyaların şarkısıydı. Bir anda önlerinde pamuk gibi beyaz bulutlardan yapılmış bir yatak belirdi. Bulutlar o kadar yumuşaktı ki, adeta Elif’in minik ayaklarını gıdıklıyordu.
Elif ve Uyuyan Ağaç, bulut yatağın üstüne oturdular. Bulut yatağın üstünde minik kuşlar kanat çırpıyor, tatlı bir rüya şarkısı söylüyordu. Şarkının ritmiyle Elif başını Uyuyan Ağaca yasladı ve birlikte gökyüzündeki dans eden yıldızları izlediler.
Elif, Uyuyan Ağacın yanında kendini güvende hissetti. Ormanın tüm hayvanları, kuşlar, sincaplar, minik tavşanlar bile bu büyülü rüyayı izliyordu. Uyuyan Ağaç, dallarını Elif’in üstüne koruyucu bir şekilde uzattı ve ona yumuşak bir sesle fısıldadı: “Bu rüyalar senin iyiliğinle büyüyor, Elif. Ne kadar iyilik yaparsan, o kadar çok yıldız dans eder etrafında.”
Elif gözlerini kapattı ve Uyuyan arkadaşı ağacın yanında en tatlı uykusuna daldı. Rüyalarındaki renkli merdivenler, yıldızlı gökyüzü ve kelebeklerin şarkısı kalbinde hep bir masal gibi kaldı.

Sana Her Zaman İyilik Getireceğim Uyuyan Ağaç
Ertesi sabah güneş doğduğunda, Elif arkadaşı ağacın dallarında uyandığını fark etti. Uyuyan Ağacın dalları yumuşakça sallanıyordu. Elif’e gülümsedi: “Bu gece senin iyilik dolu kalbin rüyalarımı daha da büyüttü,” dedi. Elif gülümsedi ve elini kalbine koyarak fısıldadı: “Sana her zaman iyilik getireceğim, Uyuyan Ağaç.”
O günden sonra Elif, Ağaçla birlikte ormandaki diğer canlıları da mutlu etmeye başladı. Kelebeklere çiçek gösterdi, kuşlara yeni şarkılar söyledi, sincaplara cevizler buldu. Her sabah Uyuyan Ağacı selamlamayı da ihmal etmedi.
İyilik yapmak hem seni hem de başkalarını mutlu eder. Kalbinde iyilik taşırsan, rüyaların hep daha güzel olur.
Ayrıca İlginizi Çekebilir; Ayşe Ve Yaramaz Kuzu Masalı
En Güncel Masallar için ayrıca; https://www.instagram.com/masal.okuyoruz/