Uyku Perisi ile Ela’nın Dostluğu Masalı

Uyku Perisi ile Ela’nın Dostluğu Masalı: Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, minik bir köyde, gözleri parlayan, Ela adında küçük bir kız yaşarmış. Ela’nın en büyük sorunu, geceleri uykusunun gelmemesiymiş. Yatağında döner durur, ama gözleri bir türlü kapanmazmış.

Bir gece, Ela yine uykusuzlukla boğuşurken, odasının penceresinden içeriye ay ışığı gibi parlayan bir varlık süzülmüş. Bu, Uyku Perisi’ymiş. Uyku Perisi, Ela’nın uykusuzluğunu duymuş ve ona yardım etmek için gelmiş.

“Merhaba Ela, ben Uyku Perisi’yim,” demiş nazik bir sesle. “Sana güzel rüyalar getirdim ve uykunu hafifletecek sihirli bir tozum var.”

Ela şaşkınlıkla periyi izlerken, perinin elindeki sihirli değneği sallamasıyla oda, yıldızlarla dolmuş. Her bir yıldız, Ela’nın en sevdiği şeyleri temsil ediyormuş; kitaplar, oyuncak ayılar, renkli balonlar…

Peri, Ela’ya dostluğun en güzel rüyaları getirdiğini söylemiş. “Dostluk, insanın içini ısıtan, kalbine neşe katan sihirli bir bağdır,” demiş. “Ve senin dostluğun kadar güçlü bir sihir yoktur.”

Ela, perinin sözlerini düşünürken, gözleri ağırlaşmaya başlamış. Peri, Ela’nın alnına hafifçe dokunarak, “İyi uykular, küçük dostum,” demiş ve kaybolmuş.

Ela, o gece en güzel rüyaları görmüş. Rüyasında, Uyku Perisi’yle birlikte uçmuş, bulutların üzerinde dans etmiş ve ayın ışığında yıldızlara dokunmuş. Sabah uyandığında, yüzünde kocaman bir gülümsemeyle, “Benim bir perim var,” demiş mutlulukla.

Ertesi gece, Ela uykuya dalmadan hemen önce, odasının penceresinden bir ışık huzmesi süzülmüş. Bu ışık, Uyku Perisi’nden çok farklıymış. Biraz daha parlak, biraz daha büyülüymüş. Ela, gözlerini ovuşturarak ışığa doğru bakmış ve karşısında başka bir peri görmüş. Bu peri, Rüya Perisi’ymiş.

Rüya Perisi, Ela’ya yaklaşarak, “Merhaba Ela, ben Rüya Perisi’yim,” demiş. “Sana farklı dünyaları göstermek için geldim. Uykunda yeni maceralar yaşamanı sağlayacak sihirli bir kapım var.”

Ela, merakla periyle birlikte hareket etmiş ve sihirli kapıyı aralamış. Kapının ardında, rengarenk çiçeklerle dolu, büyülü bir orman varmış. Ela, Rüya Perisi ile birlikte bu büyülü ormanda yürümeye başlamış.

Ormanın derinliklerine ilerlerken, Ela ve Rüya Perisi, konuşan hayvanlarla, dans eden ağaçlarla karşılaşmış. Ela, her adımda hayranlıkla etrafına bakıyormuş. Bir süre sonra, ormanın en derin noktasına ulaşmışlar ve burada dev bir göl görmüşler. Gölün suyu, gökkuşağının renklerini yansıtıyormuş.

Rüya Perisi, Ela’ya gölü göstererek, “Bu göl, dilek gölüdür,” demiş. “Buraya bir dilek dileyerek bir taş atarsan, dileğin gerçek olur.”

Ela, göle bir taş atmış ve içinden bir dilek tutmuş. Taşı göle attığında, gölden bir ışık huzmesi yükselmiş ve Ela’nın dileği yerine gelmiş. Dileği, Uyku Perisi ile Rüya Perisi’nin hep yanında olmasıymış.

Ela, Rüya Perisi ile birlikte göl kenarında oturmuş ve gökyüzündeki yıldızları izlemeye başlamış. Rüya Perisi, Ela’ya dostluğun ve hayallerin önemini anlatmış. “Dostluk ve hayaller, insanın kalbini mutlu eder,” demiş. “Ve senin dostluğun kadar güçlü bir hayal yoktur.”

Ela, perinin sözlerini düşünürken, gözleri ağırlaşmaya başlamış. Rüya Perisi, Ela’nın alnına hafifçe dokunarak, “İyi geceler, küçük dostum,” demiş ve kaybolmuş.

Ela, o gece en güzel rüyaları görmüş. Rüyasında, Uyku Perisi ve Rüya Perisi ile birlikte uçmuş, bulutların üzerinde dans etmiş ve yıldızlara dokunmuş. Sabah uyandığında, yüzünde kocaman bir gülümsemeyle, “Benim iki perim var,” demiş mutlulukla.

Ve Uyku Perisi ile Rüya Perisi’nin dostluğu masalı burada bitmiş. Ama Ela’nın ve perilerinin dostluğu ebediyen sürmüş. Her gece, Uyku Perisi ve Rüya Perisi, Ela’nın rüyalarına dostluk ve mutluluk tohumları serpmiş. Ve Ela büyüdükçe, dostluğun ve hayallerin ne kadar değerli olduğunu her zaman hatırlamış.

Bir sonraki gece, Ela uykuya dalmadan önce, Uyku Perisi ve Rüya Perisi odasına birlikte gelmişler. Bu sefer, ona çok özel bir macera teklif etmişler.

Uyku Perisi, “Ela, bu gece seni Zaman Tüneli’ne götüreceğiz,” demiş. “Orada geçmişe ve geleceğe yolculuk yapabileceksin.”

Ela, bu teklifi duyunca çok heyecanlanmış. Hemen yataktan kalkmış ve perilerin elinden tutmuş. Birlikte sihirli bir kapıya yönelmişler. Kapı açıldığında, Ela gözlerine inanamamış. Önlerinde ışıklarla dolu bir tünel uzanıyormuş.

Rüya Perisi, “Hazır mısın?” diye sormuş Ela’ya.

Ela, başını sallayarak, “Hazırım!” demiş.

Üçü birlikte Zaman Tüneli’ne adım atmışlar. Tünelin içi rengarenk ışıklarla doluymuş. Bir anda kendilerini eski zamanlarda bulmuşlar. İlk durakları, dinozorların yaşadığı dönemmiş. Ela, büyük bir dinozorun yanında dururken, hayranlıkla onu incelemiş.

Uyku Perisi, “Bu, dünyanın çok eski zamanlarından biri,” demiş. “Dinozorların nasıl yaşadığını görebilirsin.”

Ela, dinozorların arasında dolaşmış, onların oyunlarını izlemiş. Sonra tekrar tünelden geçerek başka bir zamana yolculuk etmişler. Bu sefer, Orta Çağ’a gitmişler. Orada, büyük kaleler, şövalyeler ve kraliçeler varmış. Ela, bir kalenin içine girmiş ve kendini bir prenses gibi hissetmiş.

Rüya Perisi, “Burada insanlar nasıl yaşardı, görebilirsin,” demiş. “Burası tarihimizin önemli bir dönemi.”

Ela, kalede dolaşırken, şövalyelerin cesaretini ve kraliçelerin zarafetini hayranlıkla izlemiş. Sonra tekrar tünelden geçerek başka bir zamana yolculuk etmişler. Bu sefer, geleceğe gitmişler. Gelecekte, uçan arabalar, devasa binalar ve robotlar varmış. Ela, geleceğin nasıl olacağını hayal ederken, gözleri parlamış.

Uyku Perisi, “Gelecek, hayallerimizle şekillenir,” demiş. “Sen de hayallerinle geleceği inşa edebilirsin.”

Ela, gelecekteki bu harika dünyayı keşfederken, kendi hayallerini düşünmüş. Sonra periler, Ela’yı tekrar odasına geri getirmiş. Ela, bu unutulmaz macera için perilerine teşekkür etmiş.

Rüya Perisi, Ela’nın alnına hafifçe dokunarak, “İyi geceler, küçük dostum,” demiş ve Uyku Perisi ile birlikte kaybolmuş.

Ela, o gece rüyasında Zaman Tüneli’nde yaşadığı maceraları tekrar görmüş. Sabah uyandığında, yüzünde kocaman bir gülümsemeyle, “Benim perilerimle birlikte zaman yolculuğu yaptım,” demiş mutlulukla.

Ve böylece Uyku Perisi ile Ela’nın Dostluğu masalımız burada bitmiş. Ama Ela’nın ve perilerinin dostluğu ebediyen sürmüş. Her gece, Uyku Perisi ve Rüya Perisi, Ela’nın rüyalarına dostluk, macera ve mutluluk tohumları serpmiş. Ve Ela büyüdükçe, zamanın ve dostluğun ne kadar değerli olduğunu her zaman hatırlamış.

Uyku Perisi ile Ela’nın Dostluğu Masalına benzeyen “Anne Tavşan ile Yavruları Masalını” okumak için bağlantıya tıklayabilirsiniz.