Bir Zamanlar Kitaplar Ülkesinde Masalı: Bir varmış bir yokmuş, bir zamanlar, kitapların konuştuğu ve hikayelerin canlandığı sihirli bir ülke varmış. Bu ülkenin en renkli köşesinde, Elif adında meraklı bir çocuk yaşarmış. Elif’in en büyük hayali, her gün yeni bir macera yaşamakmış.
Bir gün, Elif’in odasındaki kitaplıkta eski ve tozlu bir kitap dikkatini çekmiş. Kitabın kapağında altın harflerle “Dostluk Sırları” yazıyormuş. Elif, kitabı açtığında içinden sıcak bir ışık saçılmış ve kitap birden konuşmaya başlamış:
“Merhaba Elif, ben Dostluk Kitabıyım. Seninle paylaşacak bir sürü sır ve macera var bende.”
Elif şaşkınlıkla kitaba bakarken, kitap devam etmiş:
“Her hikayemde, dostluğun gücünü ve önemini anlatırım. Benimle birlikte, dostluk dolu bir yolculuğa çıkmaya ne dersin?”
Elif heyecanla başını sallamış ve kitabın sayfaları arasında kaybolmuş. Her sayfada, farklı hayvanlar ve insanlarla tanışmış. Onlarla birlikte zorlukları aşmış, mutlulukları paylaşmış ve gerçek dostluğun ne demek olduğunu öğrenmiş.
Elif kitabın son sayfasını çevirdiğinde, tüm karakterler bir araya gelmiş ve Elif’e büyük bir doğum günü partisi düzenlemişler. Elif, bu sürpriz karşısında gözlerine inanamamış ve mutluluktan havalara uçmuş.
“İşte dostluk budur,” demiş Dostluk Kitabı. “Birlikte olduğumuzda, hayat daha güzel ve anlamlı oluyor.”
Elif, kitabı kapatmış ve gözlerini açtığında, odasında en yakın arkadaşlarıyla çevrili bulmuş. Gerçek dostlarının yanında olduğunu anlamış ve onlara sarılarak, “Sizlerle her günüm bir masal gibi,” demiş.
Elif, macera dolu günlerine bir yenisini eklemek için odasında dolaşırken, kitaplıktan başka bir kitap daha keşfetmiş. Bu kitabın kapağı parlak mor renkteymiş ve üzerinde “Gizemli Orman Macerası” yazıyormuş. Elif, kitabı eline almış ve merakla açmış. Kitap, yine sıcak bir ışık saçmış ve konuşmaya başlamış:
“Merhaba Elif, ben Gizemli Orman Kitabı. Seni büyülü bir ormanda yeni bir maceraya davet ediyorum. Hazır mısın?”
Elif heyecanla kitabın içine bakmış ve gözlerini kapattığında kendini yemyeşil bir ormanda bulmuş. Ormanın içinde rengarenk çiçekler, yüksek ağaçlar ve cıvıl cıvıl kuşlar varmış. Elif, ormanın derinliklerine doğru yürümüş ve karşısına sevimli bir tavşan çıkmış. Tavşan, Elif’e dönüp konuşmuş:
“Merhaba Elif, ben Pamuk. Ormanda kaybolmuş bir geyiği arıyoruz. Bize yardım eder misin?”
Elif hemen kabul etmiş ve Pamuk ile birlikte ormanın derinliklerine doğru yürümeye başlamış. Yol boyunca, karşılarına pek çok ilginç hayvan çıkmış. Hepsi Elif’e ve Pamuk’a yardım etmek istemiş. Birlikte, kocaman bir ağacın altına gelmişler ve ağacın kovuğunda titreyen küçük bir geyik bulmuşlar. Geyik korkmuş bir haldeymiş.
Elif, geyik yavrusuna yumuşak bir sesle seslenmiş: “Merhaba küçük geyik, korkma. Biz buradayız ve seni evine götüreceğiz.”
Geyik yavrusu, Elif’e ve Pamuk’a güvenmiş ve birlikte ormandaki diğer hayvanların yardımıyla evine dönmüş. Geyiğin annesi ve babası, Elif’e ve Pamuk’a teşekkür etmişler. Elif, ormandaki dostlarıyla birlikte olmanın ne kadar güzel olduğunu bir kez daha anlamış.
Geyik ailesi, Elif ve diğer hayvanlara büyük bir teşekkür partisi düzenlemiş. Partide, tüm hayvanlar dans etmiş, şarkılar söylemiş ve birlikte güzel vakit geçirmişler. Elif, böyle dost canlısı hayvanlarla birlikte olmanın mutluluğunu hissetmiş.
Parti bittikten sonra, Elif vedalaşmış ve gözlerini kapatmış. Gözlerini açtığında, yine odasındaymış. Bu sefer yanında sadece arkadaşları değil, oyuncak bir tavşan ve küçük bir geyik figürü bulmuş. Elif, bu figürlere bakarak, “Her yeni gün, yeni bir macera demek,” demiş.
Elif, maceralarına devam ederken, bir gün kitaplıktan başka bir kitap daha düşmüş. Bu kitabın kapağı zümrüt yeşiliymiş ve üzerinde “Deniz Altı Krallığı” yazıyormuş. Elif, kitabı açmış ve yine bir ışık saçılmış. Kitap konuşmaya başlamış:
“Merhaba Elif, ben Deniz Altı Kitabı. Seni büyülü bir sualtı dünyasına davet ediyorum. Hazır mısın?”
Elif, heyecanla kitabın içine bakmış ve gözlerini kapatıp açtığında kendini derin bir denizin altında bulmuş. Etrafı rengarenk balıklar, mercanlar ve deniz anemonları ile doluymuş. Elif, suyun içinde rahatça nefes alabildiğini fark etmiş ve hayretle etrafına bakınmış. Birden, parlak pulları olan bir deniz kızı yanına gelmiş ve konuşmuş:
“Merhaba Elif, ben Mercan. Sualtı Krallığı’nda bir hazine kayboldu. Onu bulmamıza yardım eder misin?”
Elif hemen kabul etmiş ve Mercan ile birlikte hazineyi aramaya başlamış. Yol boyunca, karşılarına pek çok deniz canlısı çıkmış. Hepsi Elif ve Mercan’a yardım etmek istemiş. Birlikte, büyük bir batık gemiye gelmişler ve geminin içinde eski bir harita bulmuşlar. Harita, hazinenin yerini gösteriyormuş.
Haritayı takip eden Elif ve Mercan, derin bir mağaraya girmişler. Mağaranın içinde parlayan altınlar ve değerli taşlarla dolu bir sandık bulmuşlar. Ancak sandığın başında büyük bir ahtapot duruyormuş. Ahtapot, hazinenin koruyucusuymuş.
Elif, ahtapota yaklaşmış ve kibarca konuşmuş: “Merhaba, biz bu hazinenin neden burada olduğunu merak ediyoruz. Bize hikayesini anlatır mısın?”
Ahtapot, Elif’in nazik ve cesur yaklaşımından etkilenmiş ve hikayeyi anlatmaya başlamış: “Bu hazine, sualtı krallığının barışını ve refahını korumak için saklandı. Ancak, kötü niyetli bir deniz canavarı bu hazineyi çalmaya çalıştı. Ben de onu burada koruyorum.”
Elif, ahtapota yardım etmek istemiş ve Mercan ile birlikte bir plan yapmışlar. Deniz canavarını uzaklaştırmışlar ve hazineyi sualtı krallığına geri götürmüşler. Kral ve kraliçe, Elif ve Mercan’a teşekkür etmişler ve onlara büyük bir kutlama yapmışlar. Kutlamada, Elif ve deniz canlıları dans etmiş, şarkılar söylemiş ve birlikte güzel vakit geçirmişler.
Kutlama bittikten sonra, Elif vedalaşmış ve gözlerini kapatmış. Gözlerini açtığında, yine odasındaymış. Bu sefer yanında parlak bir deniz kabuğu ve küçük bir mercan parçası bulmuş. Elif, bu hatıralara bakarak, “Her macera, yeni dostluklar ve unutulmaz anılar demek,” demiş.
Ve böylece, Elif’in maceraları devam etmiş. Her gün yeni bir kitap açmış, yeni dostlar edinmiş ve unutulmaz maceralar yaşamış. Çünkü gerçek dostluk ve macera, hayal gücünde ve kalpte her zaman varmış. Bir Zamanlar Kitaplar Ülkesinde masalı burada bitmiş ama Elif’in maceraları hiç bitmemiş.
Bir Zamanlar Kitaplar Ülkesinde Masalına benzeyen “Anne Tavşan ile Yavruları Masalını” okumak için bağlantıya tıklayabilirsiniz.
1 Yorum
Pingback: Büyük Ağaç ile Minik Çiçek Masalı - Masal Oku