İyilik Perisi ve Küçük Kahramanlar Masalı

İyilik Perisi ve Küçük Kahramanlar Masalı: Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, büyük bir ormanın derinliklerinde küçük bir köy varmış. Bu köyde, insanlar birbirine hep yardım eder, iyilikle yaşarlarmış. İşte bu köyde, Zeynep adında küçük bir kız çocuğu ve Ali adında cesur bir erkek çocuğu yaşarmış.

Zeynep, parlak mavi gözleri ve kıvırcık saçlarıyla çok tatlı bir çocukmuş. Ali ise güçlü ve cesur kalbiyle tanınırmış. İkisi de arkadaş canlısı, yardımsever ve daima gülümseyen çocuklarmış. Günlerden bir gün, köylerine bir haber gelmiş. Ormanın derinliklerinde, ihtiyacı olanlara yardım eden bir İyilik Perisi yaşadığı söylenmiş. Bu haber, Zeynep ve Ali’yi çok heyecanlandırmış.

Zeynep, “Ali, neden İyilik Perisi’ni bulup ona teşekkür etmiyoruz? Hem belki bize de öğütler verir,” demiş.

Ali, Zeynep’in bu fikrine bayılmış ve hemen hazırlıklara başlamışlar. Küçük sırt çantalarına biraz yiyecek ve su koyup ormana doğru yola çıkmışlar. Yol boyunca birbirlerine hikayeler anlatmış, şarkılar söylemiş ve her anın tadını çıkarmışlar. Ormanın derinliklerine doğru ilerledikçe, ağaçlar sıklaşmış ve yollar daralmış.

Ali, “Zeynep, bak burada izler var. Belki de İyilik Perisi buradan geçti,” demiş

Zeynep ve Ali izleri takip ederek ilerlemeye devam etmişler. Bir süre sonra, karşılarına büyük bir göl çıkmış. Gölde su içen bir geyik görmüşler. Geyik, çocuklara bakmış ve başını eğerek selam vermiş.

“Merhaba küçük dostlar. İyilik Perisi’ni mi arıyorsunuz?” diye sormuş geyik.

Zeynep heyecanla, “Evet,” demiş. “Onu bulmak ve ona teşekkür etmek istiyoruz.”

Geyik gülümsemiş ve “İyilik Perisi’ni bulmak kolay değil. Ama siz iyi niyetli çocuklarsınız, belki size yardım edebilirim. Gölde bir sandala binin ve suyun ortasına gidin. Orada sizi bir sürpriz bekliyor olacak,” demiş.

Zeynep ve Ali, geyiğin dediklerini yapmış ve gölde bekleyen bir sandala binmişler. Suyun ortasına vardıklarında, bir anda sandal dönmeye başlamış ve çocuklar kendilerini bir anda büyülü bir ormanın içinde bulmuşlar. Orman, parlak ışıklarla aydınlanmış ve her köşeden tatlı melodiler duyulmuş.

“Hoş geldiniz küçük dostlar,” demiş ince bir ses.

Zeynep ve Ali, sesin geldiği yöne bakmış ve karşılarında küçük, zarif bir peri görmüşler. Peri, kanatlarını hafifçe çırparak çocukların yanına gelmiş.

“Ben İyilik Perisi’yim. Sizlerin buraya gelmesini bekliyordum,” demiş peri.

“Gerçekten mi? Neden bizi bekliyordun?” diye sormuş Ali.

Peri, gülümseyerek, “Çünkü sizler, bu köyün en iyi kalpli çocuklarısınız. İyiliğin gücünü ve önemini anlamışsınız. Size bir hediye vermek istiyorum,” demiş.

Peri, elini uzatarak parlayan bir kristal top çıkarmış. “Bu kristal, sizlerin kalplerindeki iyilik ve cesaretin bir sembolü. Bu top, zor anlarınızda size yol gösterecek ve iyiliğin gücünü hatırlatacak,” demiş.

Zeynep ve Ali, perinin hediyesini büyük bir sevinçle kabul etmişler. Peri, çocuklara gülümsedikten sonra, “Şimdi gitme zamanı. Ama unutmayın, iyilik her zaman sizlerle,” demiş ve sihirli bir değnek hareketiyle çocukları köylerine geri göndermiş.

Zeynep ve Ali, köylerine döndüklerinde, olanları tüm köylüye anlatmışlar. Herkes, İyilik Perisi’nden bahseden bu hikayeye bayılmış ve çocukların cesaretine hayran kalmış. Köydeki herkes, Zeynep ve Ali’nin getirdiği kristal topu görmek için sıraya girmiş. Bu top, köydeki herkesin iyiliğin gücünü hatırlamasını sağlamış.

Ertesi gün, köyde büyük bir kutlama düzenlenmiş. Zeynep ve Ali, bu kutlamanın onur konukları olmuş. Köyün meydanında büyük bir masa kurulmuş ve herkes bir araya gelmiş. Yemekler yenmiş, şarkılar söylenmiş ve oyunlar oynanmış. Gecenin sonunda, Zeynep ve Ali, kristal topu masanın ortasına koymuşlar.

“Bu kristal, bize İyilik Perisi’nden bir hatıra. O, bize iyiliğin gücünü ve önemini öğretti. Şimdi, bu gücü hep birlikte paylaşalım,” demiş Zeynep.

Ali ise, “Unutmayalım ki, iyilik hepimize güç verir. Biz de bu gücü yayarak, dünyayı daha güzel bir yer yapabiliriz,” demiş.

Herkes, Zeynep ve Ali’nin söylediklerine katılmış ve o günden sonra köyde iyilik daha da yaygınlaşmış. Herkes, birbirine yardım etmeyi ve sevgiyle yaklaşmayı bir görev bilmiş.

Ve işte o köyde, insanlar iyiliği yüreklerinde taşıyarak mutlu bir şekilde yaşamaya devam etmişler. Zeynep ve İyilik Perisi ve Küçük Kahramanlar masalı, nesilden nesile anlatılmış ve iyiliğin önemi hiç unutulmamış.

İyilik Perisi ve Küçük Kahramanlar Masalımıza benzeyen “Elif’in Büyülü Uykuları Masalını” okumak için bağlantıya tıklayabilirsiniz.