Hophop Tavşan Masalı: Bir varmış bir yokmuş, bir zamanlar çok uzak bir ormanda, Hophop Tavşan adında bir tavşan yaşarmış. Hophop’un en büyük özelliği, kocaman ve yumuşacık kulaklarıyla her türlü sesi duyabilmesiymiş. Ormanın derinliklerindeki en hafif yaprak hışırtısını bile işitebilirmiş.
Hophop’un yaşadığı orman, renkli çiçeklerle ve türlü türlü meyvelerle doluymuş. Tavşanımız her sabah güneşin ilk ışıklarıyla uyanır, ormanın güzelliklerini keşfe çıkarmış. Bir gün, ormanın diğer ucundan gelen tatlı bir melodi kulaklarına çalınmış. Merakla, sesin geldiği yöne doğru zıplaya zıplaya gitmiş.
Melodinin kaynağı, bir ağacın altında oturan yaşlı bir baykuşmuş. Baykuş, minik bir flüt çalarak ormanın tüm canlılarına ninniler söylüyormuş. Hophop, baykuşun yanına sessizce yaklaşıp, müziğin keyfini çıkarmış. Baykuş, Hophop’u fark edince, ona ormanın en güzel melodilerini öğretmeye karar vermiş.
Günler geçtikçe Hophop, baykuşun öğrettikleriyle ormanın en iyi müzisyeni olmuş. Her akşam, ormanın farklı bir köşesinde konserler verir olmuş. Onun müziğiyle tüm orman huzur bulur, çiçekler daha bir renklenir, ağaçlar daha bir yeşermiş.
Bir akşam, Hophop’un müziğiyle uyuyan ormanın sakinleri, sabah uyandıklarında bir şeyin farkına varmışlar. Hophop’un müziği, ormana yeni bir canlılık getirmiş. Ormanın her köşesi, Hophop’un melodileriyle dolup taşmış. Artık orman sakinleri, Hophop’un müziği olmadan bir gün bile geçiremez olmuşlar.
Bir gün Hophop Tavşan, güneşin doğmasıyla birlikte ormanın derinliklerine doğru keşfe çıkmaya karar vermiş. Bu sefer yanına en yakın arkadaşı olan Fındık Sincap’ı da almış. İkisi de çok heyecanlıymış çünkü ormanın gizemli bir köşesine doğru yola çıkmışlar.
Yolda giderken, Hophop kulaklarına gelen garip bir ses duymuş. Fındık Sincap’a dönerek, “Bu sesi duydun mu?” demiş. Fındık başını sallayarak, “Evet, bu ses ne olabilir?” diye sormuş.
Hophop ve Fındık, sesin kaynağını bulmak için dikkatlice ilerlemişler. Bir süre sonra karşılarına büyük bir mağara çıkmış. Mağaranın içinden gelen sesler daha da belirginleşmiş. Hophop, “Hadi, içeri girelim ve ne olduğunu öğrenelim,” demiş.
Mağaraya girdiklerinde, içerde ışıl ışıl parlayan taşlarla dolu bir oda görmüşler. Bu taşlar, ormanın her yerinden farklı sesler çıkarıyormuş. Hophop ve Fındık, bu taşların büyülü olduğunu anlamışlar. Her taşın çıkardığı ses, ormanın farklı bir bölgesinden gelen seslermiş.
Tam bu sırada, mağaranın derinliklerinden yaşlı bir kaplumbağa çıkagelmiş. Kaplumbağa, “Hoş geldiniz çocuklar. Ben bu mağaranın bekçisiyim. Bu taşlar, ormanın ruhunu taşıyor. Onların melodileri, ormanın kalp atışlarıdır,” demiş.
Hophop ve Fındık, kaplumbağayı dikkatle dinlemişler. Kaplumbağa devam etmiş, “Bu taşlar, ormanın dengede kalmasını sağlıyor. Onlara iyi bakmalıyız. Siz de bu görevi üstlenmek ister misiniz?”
Hophop ve Fındık, ormanın korunmasına yardım etmeyi çok istemişler. Böylece, yaşlı kaplumbağadan taşların nasıl korunacağını ve nasıl kullanılacağını öğrenmişler. Her gün mağaraya gelip taşlarla ormanın melodilerini çalmaya başlamışlar.
Bu melodiler, ormanı daha da güzelleştirmiş. Ağaçlar daha gür, çiçekler daha renkli olmuş. Ormanın tüm sakinleri, Hophop ve Fındık’ın çaldığı melodilerle mutlu ve huzurlu günler geçirmişler.
Günler böylece geçip giderken, Hophop ve Fındık, ormanın kahramanları olarak tanınmışlar. Onların hikayesi, ormanın dört bir yanına yayılmış ve tüm çocuklara ilham kaynağı olmuş.
Bir gün Hophop Tavşan, ormanda dolaşırken, yere düşmüş bir harita bulmuş. Harita, ormanın derinliklerindeki gizli bir hazinenin yerini gösteriyormuş. Hophop, bu maceraya atılmaya karar vermiş ve haritayı dikkatle incelemiş.
Ertesi sabah, Hophop yanına en yakın arkadaşı olan Çıtır Fare’yi almış ve birlikte yola çıkmışlar. Harita, onları ormanın en uzak köşesine götürüyormuş. Yolda giderken, karşılarına kocaman bir nehir çıkmış. Hophop ve Çıtır, nasıl geçeceklerini düşünürken, dostları Bıcırık Kaplumbağa’nın yanlarından geçtiğini görmüşler. Bıcırık, “Merhaba arkadaşlar! Yardıma ihtiyacınız mı var?” diye sormuş.
Hophop ve Çıtır, Bıcırık’a haritayı göstermişler ve nehirden nasıl geçebileceklerini sormuşlar. Bıcırık gülümseyerek, “Ben size yardım ederim. Sırtıma binebilirsiniz, sizi güvenle karşıya geçireceğim,” demiş. Hophop ve Çıtır, Bıcırık’ın sırtına binmişler ve güvenle karşıya geçmişler.
Nehri geçtikten sonra, harita onları sık ağaçlarla dolu bir ormana yönlendirmiş. Ağaçların arasında ilerlerken, yolun sonunda büyük bir kayalık görmüşler. Haritaya göre, hazine kayalığın arkasındaymış. Ancak, kayalık o kadar büyükmüş ki, nasıl geçeceklerini bilememişler.
Tam o sırada, yukarıdan bir ses duymuşlar. Bu, arkadaşları Uçar Kuşmuş. Uçar Kuş, “Merhaba dostlar! Yukarıdan ne yaptığınızı gördüm. Size yardım edebilirim,” demiş. Hophop ve Çıtır, Uçar Kuş’a haritayı göstermişler ve kayalığı nasıl geçebileceklerini sormuşlar. Uçar Kuş, “Ben sizi yukarıdan görebiliyorum. Kayalığın arkasında bir tünel var. O tünelden geçebilirsiniz,” demiş.
Uçar Kuş’un yardımıyla tüneli bulmuşlar ve kayalığın arkasına geçmişler. Orada, haritanın işaret ettiği yere gelmişler ve kazmaya başlamışlar. Bir süre sonra, büyük ve parlak bir sandık bulmuşlar. Sandığı açtıklarında, içi rengarenk taşlar ve parlayan mücevherlerle doluymuş.
Hophop ve Çıtır, hazinenin sadece bir servet olmadığını, aynı zamanda ormanın efsanelerinde bahsedilen sihirli taşlar olduğunu anlamışlar. Bu taşlar, ormanın dengesini korumak için kullanılıyormuş. Hophop ve Çıtır, taşları dikkatle toplayarak, yaşlı kaplumbağanın mağarasına götürmüşler. Ormanın dengesini korumak için bu taşları kullanmışlar.
Bu macera, Hophop ve Çıtır’ın ormanın kahramanları olarak ünlerini pekiştirmiş. Onların cesareti ve dostlukları, ormanın dört bir yanına yayılmış ve tüm çocuklara ilham kaynağı olmuş.
Ve böylece, Hophop Tavşan masalı ve maceraları da son bulmuş. Onların dostluğu ve kahramanlıkları, ormanın en güzel masallarından biri haline gelmiş. Her gece, yıldızlar altında, onların hikayeleri eşliğinde, tüm orman sakinleri mutlu ve huzurlu uykulara dalarmış.
Hophop Tavşan masalına benzer, Uykucu Panda masalını okumak için bağlantıya tıklayabilirsiniz.
1 Yorum
Pingback: Heyecanlı Civciv Masalı - Masal Oku