Bayram Ziyaretlerinin Mutluluğu Masalı: Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, küçük bir kasabada Elif adında tatlı bir kız ve Mehmet adında sevimli bir erkek kardeşi varmış. Bayram arifesi gelip çatmış ve evlerinde tatlı bir telaş başlamış.
Bayram Hazırlıkları
Küçük Elif ve kardeşi Mehmet, bayram arifesinde büyük bir heyecanla uyanmışlar. Evlerinde tatlı bir telaş varmış. Annesi mutfakta bayram şekerleri hazırlarken, babası ise evi süslüyormuş. Elif ve Mehmet, sabırsızlıkla bayramı bekliyorlarmış.
Annesi, mutfaktan çocuklara seslenmiş: “Çocuklar, gelin bakalım. Size bayramın anlamını anlatmak istiyorum.” Elif ve Mehmet, annelerinin yanına koşmuşlar. Annesi, onlara bayramın ne kadar özel ve önemli olduğunu anlatmış. “Bayram, sevdiklerimizle bir araya gelip mutluluğu paylaşma zamanıdır,” demiş annesi. “Büyüklerimizi ziyaret eder, ellerini öper ve hayır dualarını alırız. Ayrıca yardıma muhtaç insanlara yardım ederiz.”
Babası, çocukları yanına çağırmış ve onlara hediyeler hazırlamalarını söylemiş. Elif ve Mehmet, büyük bir özenle bayram şekerlerini paketlemişler. Küçük kutulara yerleştirilen şekerler, rengarenk kurdelelerle süslenmiş. Elif, “Bu şekerleri büyükanneme ve büyükbabamıza vereceğiz,” demiş. Mehmet ise, “Ben de komşu teyzeye götüreceğim,” diyerek heyecanını paylaşmış.
Çocuklar, hediyeleri hazırladıktan sonra babalarına yardım etmek için salona gitmişler. Babaları, bayram için yeni bir perde asıyormuş. Elif ve Mehmet, babalarının eline yardımcı olmuşlar ve perdeyi birlikte asmışlar. Evin her köşesi bayram için özenle hazırlanmış.
O akşam, ailece sofraya oturmuşlar ve anneleri, “Bayram arifesinde bir arada olmak ne kadar güzel,” demiş. Babaları ise, “Yarın büyük bir gün. Hep birlikte bayramı en güzel şekilde kutlayacağız,” diyerek çocukları sevindirmiş.
Elif ve Mehmet, yatağa gittiklerinde bayram için çok heyecanlıymışlar. Elif, “Yarın büyükanne ve büyükbabamızı ziyaret edeceğiz,” demiş. Mehmet ise, “Bütün arkadaşlarımla bayramlaşacağım,” diyerek hayal kurmuş. Çocuklar, bayramın getirdiği mutluluk ve heyecanla uykuya dalmışlar.
Bayram Sabahı
Bayram sabahı, güneşin ilk ışıklarıyla birlikte Elif ve Mehmet heyecanla uyanmışlar. Her yer bayramın neşesiyle doluymuş. Çocuklar yataklarından fırlayıp anne ve babalarının yanına koşmuşlar. Anneleri ve babaları onları güler yüzle karşılamış.
Elif ve Mehmet, büyük bir sevinçle annelerinin ve babalarının ellerini öpmüşler. Anneleri, “Bayramınız kutlu olsun, canlarım,” demiş. Babaları da, “Sizlerin bayram sabahındaki mutluluğu görmek her şeye değer,” diyerek çocukların başlarını okşamış.
Ailece bayram kahvaltısına oturmuşlar. Sofrada mis gibi kokan poğaçalar, zeytinler, peynirler ve sıcak çaylar varmış. Herkesin yüzünde bir tebessüm, yüreğinde bayram sevinci varmış. Elif, “Bu kahvaltı harika!” demiş. Mehmet ise, “Bayram kahvaltıları hep böyle güzel olur,” diyerek kahvaltının tadını çıkarmış.

Kahvaltıdan sonra çocuklar, bayramlık kıyafetlerini giymek için odalarına gitmişler. Elif, güzel bir elbise giymiş, saçlarını da annesi güzelce taramış. Mehmet ise, yeni aldığı pantolonunu ve gömleğini giymiş. Aynada kendilerine bakıp birbirlerine gülümsemişler. “Çok şık olmuşsun, Elif,” demiş Mehmet. Elif de, “Sen de çok yakışıklısın, Mehmet,” diyerek kardeşine iltifat etmiş.
Çocuklar, hazırlandıktan sonra tekrar anne ve babalarının yanına gitmişler. Babaları, “Şimdi büyüklerimizi ziyarete gideceğiz,” demiş. Elif ve Mehmet, büyük bir heyecanla dışarı çıkmışlar. Ellerinde bayram hediyeleri ve şekerler varmış.
İlk Ziyaret – Büyükanne ve Büyükbaba
Elif ve Mehmet, bayram sabahı aileleriyle birlikte büyükanne ve büyükbabalarının evine doğru yola çıkmışlar. Yol boyunca bayram şarkıları söylemişler ve bayram neşesiyle dolmuşlar. Nihayet büyükanne ve büyükbabanın evine vardıklarında, büyük bir sevgiyle karşılanmışlar.
Büyükanne, kapıda onları kucaklamış ve “Hoş geldiniz, canlarım,” demiş. Büyükbaba ise, “Bayramınız kutlu olsun,” diyerek çocukların başlarını okşamış. Elif ve Mehmet, büyüklerinin ellerini öpmüşler ve onlara getirdikleri bayram şekerlerini vermişler. Büyükanne, “Ne kadar düşüncelisiniz,” diyerek çocukları övmüş.
Evin içinde büyük bir bayram sofrası kurulmuş. Elif ve Mehmet, büyükanneleri ve büyükbabalarıyla birlikte sofraya oturmuşlar. Büyükanne, “Size bir bayram hikayesi anlatayım,” demiş. Çocuklar merakla büyükanneye bakmışlar ve dinlemeye başlamışlar.
Büyükanne, “Eskiden bayramlarda herkes birbirine gider, büyüklerimizin ellerini öperdik. O zamanlar teknoloji bu kadar gelişmemişti, bu yüzden her ziyaret daha değerliydi,” demiş. Büyükbaba ise, “Bayramın en güzel yanı, sevdiklerimizle bir araya gelmek ve onları mutlu görmek,” diye eklemiş.
Hikayeler ve öğütler bittikten sonra, büyükanne ve büyükbaba çocukları bahçeye çıkarmışlar. Bahçede rengarenk çiçekler, ağaçlar ve kuşlar varmış. Büyükanne, “Doğa bizim en değerli hazinemizdir. Onu korumalı ve sevmeliyiz,” demiş. Büyükbaba ise, “Her bayramda doğaya bir iyilik yaparız. Bu yıl da ağaç dikmeye karar verdik,” diyerek çocukları heyecanlandırmış.
Elif ve Mehmet, büyük bir hevesle bahçeye ağaç dikmeye başlamışlar. Büyükanne ve büyükbabalarının yardımıyla, küçük bir fidan dikmişler. Elif, “Bu fidan büyüyüp kocaman bir ağaç olacak,” demiş. Mehmet ise, “Her bayram geldiğinde bu ağacı hatırlayacağız,” diyerek gülümsemiş.
Ağaç dikme işlemi bittikten sonra, çocuklar ve aileleri büyükanne ve büyükbabalarıyla vedalaşmışlar. Büyükanne, “Sizleri sevgiyle uğurluyoruz,” demiş. Büyükbaba ise, “Bayramın tadını çıkarın ve doğayı korumayı unutmayın,” diye öğüt vermiş.
İkinci Ziyaret – Komşular ve Arkadaşlar
Elif ve Mehmet, büyükanne ve büyükbabalarının evinden ayrıldıktan sonra, anneleri ve babalarıyla birlikte komşularını ve arkadaşlarını ziyaret etmeye karar vermişler. Sokak boyunca yürürken, çocuklar bayramın getirdiği neşeyle dolmuşlar. İlk olarak, en yakın komşuları Ayşe teyzenin evine gitmişler.
Ayşe teyze kapıyı açtığında, çocukları büyük bir sevgiyle karşılamış. “Hoş geldiniz, çocuklar! Bayramınız kutlu olsun,” demiş. Elif ve Mehmet, Ayşe teyzenin ellerini öpmüşler ve ona bayram şekerleri vermişler. Ayşe teyze, “Ne tatlı çocuklarsınız, teşekkür ederim,” diyerek onları içeri davet etmiş.
İçeride Ayşe teyzenin torunlarıyla tanışmışlar. Torunları Ali ve Zeynep, Elif ve Mehmet ile hemen arkadaş olmuşlar. Birlikte oyunlar oynamışlar ve bayramın neşesini paylaşmışlar. Ayşe teyze, “Bayram, dostlukları ve sevgiyi pekiştirir,” demiş. “Birlikte olmak ve paylaşmak bayramın en güzel yanıdır.”
Daha sonra, Elif ve Mehmet, anneleri ve babalarıyla birlikte sokaktaki diğer komşularını ziyaret etmişler. Her evde, bayramın sevincini paylaşmışlar ve dostluk bağlarını güçlendirmişler. Herkes, çocuklara bayram harçlıkları ve şekerler vermiş. Elif, “Bayram ne kadar güzel bir zaman,” demiş. Mehmet ise, “Herkes çok mutlu,” diyerek gülümsemiş.
Ziyaretlerin sonunda, mahallede büyük bir çevre temizliği etkinliği düzenlenmiş. Anneleri ve babaları, çocukları bu etkinliğe katılmaları için teşvik etmişler. Elif ve Mehmet, arkadaşlarıyla birlikte sokakları temizlemeye başlamışlar. Ayşe teyze ve diğer komşular da onlara katılmış.

Büyük bir hevesle çöpleri toplamışlar, sokakları süpürmüşler ve doğaya zarar verebilecek atıkları ayrıştırmışlar. Ayşe teyze, “Doğayı korumak hepimizin sorumluluğudur,” demiş. “Bayramda sadece insanlar arasında değil, doğa ile de barış içinde olmalıyız.”
Çocuklar, çevre temizliği etkinliği sırasında doğaya olan duyarlılıklarını artırmışlar. Elif, “Doğayı korumak ne kadar önemliymiş,” demiş. Mehmet ise, “Her bayramda bunu yapmalıyız,” diyerek arkadaşlarına seslenmiş.
Etkinlik bittikten sonra, herkes bir araya gelmiş ve bayramın tadını çıkarmış. Elif ve Mehmet, komşuları ve arkadaşlarıyla birlikte güzel bir gün geçirmişler. Bayramın paylaşma ve dostluk anlamını derinden kavramışlar.
Üçüncü Ziyaret – Yaşlılar Yurdu
Elif ve Mehmet, komşularını ziyaret ettikten sonra aileleriyle birlikte yaşlılar yurduna gitmeye karar vermişler. Yaşlılar yurdunda yaşayan büyükler, bayram sabahını yalnız geçirmemeleri için ziyarete gidilmiş. Yol boyunca Elif ve Mehmet, yaşlıları mutlu etmenin yollarını düşünmüşler.
Yaşlılar yurduna vardıklarında, sıcak bir karşılama ile karşılanmışlar. Yaşlılar, çocukları görünce gözlerinde bir mutluluk ışığı parlamış. Elif ve Mehmet, büyük bir saygıyla yaşlıların ellerini öpmüşler ve “Bayramınız kutlu olsun,” demişler.
Yaşlılar yurdunun müdürü, “Çocuklar, sizleri burada görmek ne büyük mutluluk,” diyerek onları içeri davet etmiş. Elif ve Mehmet, yanlarında getirdikleri küçük hediyeleri yaşlılara vermişler. Her biri, sevgiyle paketlenmiş bu hediyeleri açarken çocuklara teşekkür etmiş.
Elif ve Mehmet, yaşlılara şarkılar söylemeye başlamışlar. İlk olarak neşeli bir bayram şarkısı söylemişler. Yaşlılar, çocukların sesleriyle neşelenmiş ve onlara eşlik etmişler. Elif, “Bayram şarkıları söylemek çok eğlenceli,” demiş. Mehmet ise, “Sizlerle birlikte olmak daha da güzel,” diyerek gülümsemiş.
Şarkıların ardından, yaşlılar çocuklara kendi gençliklerinde yaşadıkları bayram anılarını anlatmışlar. Bir yaşlı, “Eskiden bayramlar çok daha farklıydı,” demiş. “Hep birlikte sokaklarda oynar, büyüklerimizin ellerini öpmek için sıraya girerdik.” Bir diğeri ise, “Bayramın en güzel yanı, sevdiklerimizle bir araya gelmek,” diyerek anılarını paylaşmış.
Çocuklar, yaşlıların anlattığı hikayeleri büyük bir ilgiyle dinlemişler. Elif, “Sizin bayramlarınız da çok güzelmiş,” demiş. Mehmet ise, “Biz de sizin gibi güzel anılar biriktireceğiz,” diyerek yaşlıların gönlünü almış.
Ziyaretin sonunda, Elif ve Mehmet yaşlılarla vedalaşmışlar. Yaşlılar, çocukları büyük bir sevgiyle kucaklamış ve onlara bayram harçlıkları vermişler. “Sizleri burada görmek bize büyük bir mutluluk verdi,” demişler. Elif ve Mehmet, yaşlıların gözlerindeki mutluluğu görünce içleri sevinçle dolmuş.
Aileleriyle birlikte yaşlılar yurdunu terk ederken, Elif ve Mehmet bir kez daha bayramın birleştirici gücünü ve sevginin önemini anlamışlar. Yaşlılarla geçirilen bu özel anlar, onların kalplerinde unutulmaz bir yer edinmiş. Bu bayram ziyareti, Elif ve Mehmet için sevgi ve mutluluk dolu bir deneyim olmuş.
Sürpriz ve Moral Verici Son
Elif ve Mehmet, yaşlılar yurdunu ziyaret ettikten sonra aileleriyle birlikte akşamüstü evlerine doğru yola çıkmışlar. Gün boyunca pek çok sevgi dolu anı biriktirmişler ve kalpleri bayram neşesiyle dolmuş. Yolda yürürken, birden küçük bir çalının altında titreyen bir yavru kuş görmüşler.
Elif, “Mehmet, bak! Bir yavru kuş,” demiş. Mehmet de hemen yavru kuşun yanına koşmuş. Kuş, yuvasından düşmüş ve korkmuş haldeymiş. Elif ve Mehmet, dikkatlice yavru kuşu ellerine almışlar. “Onu yuvasına geri götürelim,” demiş Elif.
Çocuklar, yavru kuşun yuvasını bulmak için etrafa bakınmışlar. Bir ağacın dalında küçük bir yuva görmüşler. Babaları, “Ben size yardım edeyim,” diyerek ağaca tırmanmış ve yavru kuşu yuvaya yerleştirmiş. Yavru kuş, yuvaya geri döndüğünde sakinleşmiş ve mutlu bir şekilde cıvıldamış.
Elif, “Doğaya yardımcı olmak ne güzel,” demiş. Mehmet ise, “Her zaman doğayı korumalıyız,” diyerek kardeşine katılmış. Aile, yavru kuşu yerine bıraktıktan sonra evlerine doğru yürümeye devam etmiş.
Eve vardıklarında, bahçede onları büyük bir sürpriz bekliyormuş. Anneleri, “Sizler için küçük bir bayram partisi hazırladık,” demiş. Bahçede renkli balonlar, süslemeler ve ışıklar varmış. Ayrıca, bayram şarkıları çalan bir müzik kutusu ve çeşitli ikramlar hazırlanmış.
Elif ve Mehmet, bu sürprizi görünce çok sevinmişler. Hemen bayram partisine katılmışlar ve aileleriyle birlikte eğlenmişler. Bahçede oyunlar oynamışlar, dans etmişler ve neşeyle dolmuşlar. Elif, “Bu bayram çok özel,” demiş. Mehmet ise, “Ailemle ve sevdiklerimle birlikte olmak en büyük mutluluk,” diyerek gülümsemiş.
Partinin sonunda, anneleri ve babaları çocuklara teşekkür etmiş. “Bugün, bayramın gerçek anlamını öğrendiniz,” demiş anneleri. Babaları ise, “Bayram, sevgi ve paylaşmanın zamanıdır. Sizler bu duyguları en güzel şekilde yaşadınız,” diyerek çocukları övmüş.
Elif ve Mehmet, bu bayramın ne kadar unutulmaz olduğunu düşünerek yatağa gitmişler. Bayram ziyaretleri, doğaya duyarlılıkları ve aileleriyle geçirdikleri güzel anlar, onların kalplerinde derin izler bırakmış. Bu bayram, Elif ve Mehmet için sevgi, mutluluk ve değerlerle dolu bir gün olmuş.
Çocuklar, uykuya dalarken yüzlerinde bir tebessüm varmış. Bayramın birleştirici gücü ve sevdikleriyle geçirdikleri özel anlar, onların yüreğinde hep yaşayacakmış. Ve Bayram Ziyaretlerinin Mutluluğu masalımız burada bitmiş ancak bu bayram, onlara unutulmaz anılar bırakmış ve onları daha sevgi dolu bireyler yapmış.
Bayram Ziyaretlerinin Mutluluğu Masalımıza benzeyen “Melek ve Karne Heyecanı Masalını” okumak için bağlantıya tıklayabilirsiniz.
1 Yorum
Pingback: Aslan Ailesinin Maceraları Masalı - Masal Oku