Melis ve Dedesi Masalı: Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, uzak diyarlardan birinde Melis adında küçük bir kız yaşarmış. Melis’in en yakın arkadaşı, dedesi Mehmet’miş. Mehmet Dede, yaşlı ama bilge bir adammış. Kocaman beyaz sakalı ve güler yüzüyle herkesin saygı duyduğu birisiymiş.
Güzel bir yaz sabahı, Melis güneşin ilk ışıklarıyla uyanmış. Penceresini açıp bahçeye bakmış ve dedesinin salıncakta oturduğunu görmüş. Hemen koşarak bahçeye çıkmış ve dedesinin yanına gitmiş.
“Günaydın dede!” demiş neşeyle.
“Günaydın canım torunum,” demiş Mehmet Dede gülümseyerek. “Bugün ne yapmak istersin?”
Melis biraz düşünmüş ve “Bana bir hikaye anlatır mısın dede?” diye sormuş.
Mehmet Dede, Melis’in bu isteğini hiç geri çevirmezmiş. Torununun yanına oturmuş ve anlatmaya başlamış.
Bir zamanlar, kocaman ve huzurlu bir ormanda yaşayan Elif adında bir kız çocuğu varmış. Elif, büyükannesi ve büyükbabasıyla birlikte yaşarmış. Her sabah ormanda yürüyüş yapar, çiçek toplar ve kuşların cıvıltısını dinlermiş.
Büyükbabası Ali Dede, Elif’in en iyi arkadaşıymış. Ali Dede çok bilgeymiş ve Elif’e her gün yeni bir şeyler öğretirmiş. Bir gün, Elif büyükbabasına sormuş: “Büyükbaba, neden yaşlılara saygı göstermemiz gerekiyor?”
Ali Dede gülümsemiş ve Elif’in gözlerinin içine bakarak başlamış anlatmaya.
“Sevgili Elif,” demiş Ali Dede, “yaşlılar, uzun yıllar boyunca birçok tecrübe edinmişlerdir. Onların bilgeliği, hayatı daha iyi anlamamıza yardımcı olur. Bizim gördüğümüz ve göreceğimiz birçok şeyi onlar zaten yaşamışlardır. Bu yüzden onlara saygı göstermek, onların bilgeliğinden faydalanmamız için önemlidir.”
Elif, büyükbabasının söylediklerini anlamaya çalışmış. “Peki, büyükbaba, yaşlılara nasıl saygı gösteririz?” diye sormuş.
Ali Dede anlatmaya devam etmiş: “Yaşlılara saygı göstermek, onlara yardımcı olmak, onları dinlemek ve onların öğütlerini dikkate almakla başlar. Onların yanında olduğumuzu hissettirmek ve onlara değer verdiğimizi göstermek çok önemlidir.”
Ertesi gün, Elif ve Ali Dede birlikte bir yolculuğa çıkmışlar. Ormanın derinliklerine doğru ilerlemişler ve sonunda yaşlı bir kadının evine varmışlar. Bu yaşlı kadının adı Fatma Nine’ymiş. Fatma Nine, yalnız başına yaşıyormuş ve bazı işleri yapmakta zorlanıyormuş.
Elif, Fatma Nine’ye yardımcı olmaktan çok mutlu olmuş. Ona ev işlerinde yardım etmiş, odun taşımış ve bahçesini sulamış. Fatma Nine de Elif’e teşekkür etmiş ve onunla güzel hikayeler paylaşmış.
Elif, Fatma Nine’nin anlattığı hikayeleri çok sevmiş. Her hikaye, Elif’in hayal gücünü geliştirmiş ve ona yeni şeyler öğretmiş. Elif, büyükbabasının ne demek istediğini daha iyi anlamış. Yaşlıların tecrübeleri, gençlerin hayatlarını daha anlamlı ve zengin kılarmış.
Bir gün, Elif yine büyükbabasına sormuş: “Büyükbaba, yaşlılar neden hep hikaye anlatır?”
Ali Dede gülümsemiş ve demiş ki: “Hikayeler, yaşadıklarımızı ve öğrendiklerimizi paylaşmanın en güzel yoludur. Hikayeler, nesiller boyunca aktarılır ve her dinleyende farklı bir etki bırakır. Bu yüzden hikayeler anlatmak ve dinlemek çok değerlidir.”
Melis, dedesi Mehmet’in anlattığı her şeyi büyük bir dikkatle dinlemiş. Dedesinin konuşmasının sonunda, dedesine dönerek: “Dede, ben de yaşlılara saygı göstereceğim ve onlardan öğrenecek çok şeyim olduğunu hiç unutmayacağım,” demiş.

Mehmet Dede, torununu sevgiyle kucaklamış ve: “Aferin sana Melis. Sen çok iyi bir çocuksun ve böyle devam edersen, hem çok şey öğrenir hem de etrafındaki insanlara örnek olursun,” demiş.
Tam o sırada, bahçede büyük bir kutlama başlamış. Melis’in arkadaşları ve ailesi, Melis için sürpriz bir doğum günü partisi düzenlemişler. Melis, şaşkınlık ve mutluluk içinde etrafına bakmış. Herkesin yüzü gülüyormuş. Dedesi Mehmet, Melis’in kulağına eğilip: “Mutlu yıllar, sevgili torunum,” demiş.
Melis, dedesine sarılıp: “Teşekkür ederim dede. Bu en güzel doğum günü hediyesi oldu,” demiş.
Melis ve dedesi Mehmet, her gün birbirlerinden yeni şeyler öğrenerek ve birbirlerine destek olarak mutlu bir yaşam sürmüşler. Melis her gece dedesinden yeni bir hikaye dinlemiş ve her sabah yeni şeyler öğrenerek uyanmış.
Melis ve Dedesi masalı, Melis’e ve onun gibi tüm iyi çocuklara, yaşlılara saygı göstermenin ve onların bilgeliğinden faydalanmanın önemini anlatmak için yazılmıştır. Umarım bu masal, Melis’in ve tüm çocukların kalbinde güzel bir iz bırakır. Ve Elif ve Dedesi Masalı burada bitmiş.
Melis ve Dedesi masalına benzeyen “Hale’nin Kitap Krallığı Macerası Masalını” okumak için bağlantıya tıklayabilirsiniz.
