Hale’nin Kitap Krallığı Macerası Masalı: Bir varmış, bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde, güzel bir köyde, babası İrfan ile birlikte yaşayan Hale adında sevimli bir kız varmış. Hale, okula yeni başlamış ve harfleri yeni öğrenmiş.
Evlerinde kitaplarla dolu büyük bir kitaplıkları varmış ama Hale, kitapların içinde ne olduğunu pek bilmiyormuş. Babası İrfan ise kitap okumayı çok sever, her akşam bir kitap okurmuş. Hale, babasının kitap okumasını hayranlıkla izler, ama kendisi henüz kitap okumaya başlamamış.
Bir gün, İrfan kızı Hale’yi yanına çağırmış ve ona en sevdiği kitabı göstermiş. Kitabın kapağında rengarenk çizimler ve büyük harflerle yazılmış “Kitap Krallığı” yazıyormuş. İrfan, “Hale, bu kitap seni büyülü bir maceraya götürecek. Hazır mısın?” diye sormuş. Hale gözlerini kocaman açarak, “Hazırım baba!” demiş.
İrfan kitabı açmış ve okumaya başlamış: “Bir zamanlar, uzak diyarlarda Kitap Krallığı adında büyülü bir yer varmış. Bu krallıkta, herkes kitap okur ve okumayı çok severmiş. Bir gün, krallığın kütüphanesinde sihirli bir kitap ortaya çıkmış. Bu kitabı okuyan kişi, krallığın en bilge insanı oluyormuş.”
Hale, babasının anlattığı hikayeye dalmış. Gözlerini kapatıp hayal ettiğinde, kendisini bir anda Kitap Krallığı’nda bulmuş. Etrafında rengarenk kitaplar uçuşuyor, herkesin elinde bir kitap varmış. Hale, krallığın büyük kütüphanesine doğru yürümüş ve kütüphaneci Peri’yle karşılaşmış.
Kütüphaneci Peri, Hale’yi görünce gülümsemiş ve “Hoş geldin Hale! Bu büyülü kütüphanede seni bekliyorduk,” demiş. Hale şaşkınlıkla, “Beni mi? Neden?” diye sormuş. Peri, “Çünkü sen, sihirli kitabı bulup okuyacak ve krallığımızı kurtaracak kişisin,” demiş.
Hale, kütüphanenin içinde dolaşmaya başlamış. Her raf, birbirinden ilginç kitaplarla doluymuş. Bir kitap gözüne çarpmış: “Hikaye Hazine Avı”. Kitabı açtığında, içinde bir harita bulmuş. Harita, Hale’yi krallığın en gizli köşelerine götürecekmiş.
Hale, haritayı takip etmeye başlamış. İlk durağı, Bilgi Şelalesi’ymiş. Bu şelaleden akan su, her damlasında bir bilgi taşırmış. Hale, şelaleye yaklaştığında suyun içinde yüzen kelimeleri görmüş. “Cesaret, Sevgi, Bilgelik” gibi kelimeler akıyormuş. Hale, suya dokunduğunda bir kelime eline yapışmış: “Merak”.
Merak kelimesi, Hale’yi bir kapının önüne götürmüş. Kapının üzerinde “Bilgi Mağarası” yazıyormuş. Hale, kapıyı açıp içeri girdiğinde, mağaranın duvarlarında parlayan yazılar görmüş. Bu yazılar, krallığın en eski hikayelerini anlatıyormuş. Hale, bir hikayeyi okuduğunda, kendini hikayenin içinde bulmuş.
Hikayede, bir zamanlar krallığı tehdit eden bir karanlık güç varmış. Bu gücü yenmenin tek yolu, Kitap Krallığı’nın en derin sırrını öğrenmekmiş. Sır, “Bilgelik Taşı” adında bir mücevherin içinde saklıymış. Bu taşı bulup, krallığa geri getiren kişi, karanlık gücü yenebilirmiş.
Hale, hikayeyi bitirdiğinde, mağaranın sonuna gelmiş. Orada, büyük bir taşın üzerinde parlayan bir kitap bulmuş. Bu, Bilgelik Taşı’nın saklandığı kitapmış. Hale kitabı açtığında, taşın içindeki sırları öğrenmiş: “Bilgi, cesaret ve sevgi, bir araya geldiğinde karanlık güçleri yenebilir.”
Hale, taşı alıp kütüphaneci Peri’ye geri dönmüş. Peri, “Hale, sen krallığımızı kurtardın! Şimdi, bu bilgiyi herkesle paylaşmalısın,” demiş. Hale, taşın içindeki bilgileri okumaya başlamış. Okudukça, taşın içindeki ışık parlamış ve tüm krallığı aydınlatmış.
Hale, gözlerini açtığında kendini yine babasının yanında bulmuş. İrfan, “Hale, harika bir iş çıkardın. Kitaplar sayesinde ne kadar çok şey öğrenebileceğini gördün mü?” demiş. Hale, gülümseyerek, “Evet baba, kitaplar gerçekten sihirli!” demiş.
O günden sonra Hale, her gün kitap okumaya başlamış. Kitaplarla dolu yeni dünyalar keşfetmiş, yeni arkadaşlar edinmiş ve öğrendiği her şeyi başkalarıyla paylaşmış. Babası İrfan, Hale’nin bu heyecanını gördükçe çok mutlu olmuş ve her akşam birlikte kitap okuma saatleri yapmışlar.
Bir gün, Hale ve babası İrfan, köydeki çocuklara kitap okumak için bir etkinlik düzenlemiş. Hale, “Arkadaşlar, kitap okumak gerçekten çok eğlenceli ve öğretici. Gelin, hep birlikte bu büyülü dünyayı keşfedelim,” demiş. Çocuklar, Hale’nin anlattığı hikayeleri dinlemiş ve hep birlikte kitap okumanın keyfini çıkarmışlar.
Hale’nin macerası, köydeki çocukların da kitaplara olan ilgisini artırmış. Her akşam, çocuklar bir araya gelip kitap okumuşlar ve öğrendikleri yeni şeyleri paylaşmışlar. Hale, köydeki herkesin gözünde bir kahraman olmuş ve kitapların gücüyle birçok yeni maceraya atılmış.
Ve böylece, Hale’nin kitap krallığındaki macerası sonsuza dek sürmüş. Kitapların büyülü dünyasında kaybolmuş, her seferinde yeni şeyler öğrenmiş ve öğrendiklerini paylaşarak, etrafındaki dünyayı daha güzel bir yer haline getirmiş. Ve Hale’nin Kitap Krallığı Macerası Masalımız burada bitmiş ancak Hale’nin kitaplarla olan dostluğu hiçbir zaman bitmemiş.
Hale’nin Kitap Krallığı Macerası Masalına benzeyen “İyilik Perisi ve Küçük Kahramanlar Masalını” okumak için bağlantıya tıklayabilirsiniz.
1 Yorum
Pingback: Melis ve Dedesi Masalı - Masal Oku